Özel Okul Öğretmenleri Alarmda: Mobbing ve Güvencesizlik!
İzmir'de özel sektörde çalışan öğretmenlerin yaşadığı zorluklar gündeme geldi. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki meslektaşlarıyla aynı işi yapmalarına rağmen, özel okul öğretmenlerinin çalışma koşulları yasal güvence altında değil. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası İzmir İl Temsilcisi Ulaş Tüdeş, özel sektör öğretmenlerinin yaşadığı sorunları ve taleplerini detaylı bir şekilde anlattı.
Öğretmenlerin Güvencesiz Çalışma Koşulları
Tüdeş, özel sektör öğretmenlerinin büyük bir çoğunluğunun güvencesiz koşullarda çalıştığını vurguladı. Maaşların genellikle asgari ücret seviyesinde olduğunu belirten Tüdeş, öğretmenlerin mobbinge maruz kaldığını ve yıllık sözleşmelerle çalışmaya zorlandıklarını ifade etti. Bu durum, öğretmenlerin kıdem tazminatı gibi temel haklardan mahrum kalmasına neden oluyor.
- Sürekli sözleşmelerle çalışma zorunluluğu
- Yoğun mobbing baskısı
- Düşük ücretler ve geçim sıkıntısı
- Sendikal faaliyetlerden dolayı işten çıkarılma riski
Öğretmenlerin haftada 40 saati aşan mesailere zorlandığını, hafta sonu ve resmi tatillerde çalıştırıldığını belirten Tüdeş, yaz aylarında maaş alamamanın da büyük bir sorun olduğunu dile getirdi. Ayrıca, öğretmenlerin görev tanımları dışında işlere de zorlandığı ve mesai dışı çalışmaya mecbur bırakıldığı belirtildi.
İzmir'deki Durum ve Talepler
İzmir'de yaklaşık 10 bin özel okul öğretmeni görev yapıyor ve bu öğretmenlerin büyük bir bölümü güvencesiz koşullarda çalışıyor. Tüdeş, öğretmenlerin çoğunlukla asgari ücret veya biraz üzerinde maaşla çalıştığını ve her yıl yenilenen sözleşmelerle iş güvencesi olmadan çalışmaya devam ettiğini söyledi. Sendikalarına ulaşan başvurular ve görüşmeler, bu mağduriyetin ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor.
Öğretmenlerin yaşadığı sorunlara dikkat çekmek ve çözüm bulmak amacıyla sendikal örgütlenmenin önemine değinen Tüdeş, son yıllarda hak arama bilincinin arttığını ve sendikal mücadeleye katılımın yükseldiğini belirtti. Öğretmenlerin en önemli taleplerinden biri ise taban maaş yasasının çıkarılması. Bu yasa, öğretmenlik mesleğinin onurunu koruyacak ve geleceğini güvence altına alacak.
Tüdeş, özel sektör öğretmenlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi olduğunu, bu karmaşık yasal durumun ise işleyişte keyfi uygulamalara yol açtığını ifade etti. Performans değerlendirmeleri adı altında öğretmenlerin düşüncelerinin, sosyal medya paylaşımlarının ve hatta dış görünüşlerinin denetlenmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Mücadele ve Gelecek Umutları
Özel sektör öğretmenleri, yaşadıkları zorluklara rağmen mücadelelerini sürdürüyor. Sendikal örgütlenme sayesinde yalnız olmadıklarını hisseden öğretmenler, hukuki yollara başvurarak haklarını aramaya başladı. Özellikle yaz tatilinde maaş ödenmemesi, sözleşme ihlalleri ve sendikal nedenlerle işten çıkarmalar gibi durumlarda birçok öğretmen dava açtı. Sendika, bu süreçlerde öğretmenlere hukuki destek sağlıyor.
Özel sektör öğretmenleri olarak eğitimde eşitlik, güvenceli çalışma koşulları ve insan onuruna yaraşır bir yaşam talep ettiklerini belirten Tüdeş, mücadelelerinin sadece kendi hakları için değil, aynı zamanda tüm öğrencilerin nitelikli ve eşit eğitim hakkı için olduğunu vurguladı. Güvenceli öğretmen, nitelikli eğitimin temelidir ilkesiyle hareket eden öğretmenler, taban maaş yasasının çıkarılması için mücadelelerini sürdürecek.
