12 Mayıs 2025 Pazartesi

MEB'den Şok Karar: Çocuklar Okulda Kalmasın mı?

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) uzun süredir tartışılan 4 yıllık zorunlu lise eğitimi ile ilgili yeni düzenlemesi, eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı. Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, düzenlemeye sert tepki göstererek, "Projenin özeti şu: Çocuklar okulda kalmasın, bir an önce piyasanın ucuz iş gücüne hizmet etsin" dedi. Bu açıklama, eğitimde yeni bir tartışma başlatırken, düzenlemenin detayları ve olası sonuçları merak konusu oldu.

Eğitimde Yeni Modeller: 3+1, 2+2 ve Yaş Modeli

Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, İzTV'de yayınlanan bir programda, liselere yönelik zorunlu eğitim sistemindeki düzenlemeye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özbay, 3+1, 2+2 ve Yaş Modeli olmak üzere üç farklı modelin tartışıldığını belirterek, bu modellerin temel amacının çocukları okuldan uzaklaştırmak ve ucuz iş gücü olarak kullanmak olduğunu iddia etti. Özbay, AKP iktidarında eğitimin defalarca değiştiğini vurgulayarak, bu tür düzenlemelerin bilimsel dayanağının olmadığını savundu.

Özbay, düzenlemenin arkasında yatan nedenleri ise şöyle sıraladı:

  • Tarikat ve cemaatlerin uzun zamandır dillendirdiği zorunlu eğitim ve karma eğitim tartışması
  • Piyasanın ucuz iş gücü ihtiyacı

Özbay, MEB'in bu düzenlemeyi eğitim sendikaları, üniversiteler ve eğitim bilimcileri ile tartışmadığını, aksine Enderun Vakfı, Maarif Platformu gibi tarikat ve cemaatlerle işbirliği yaptığını öne sürdü. Bu durumun, eğitimin ideolojik bir aygıta dönüştürülmesine ve piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilmesine yol açacağını savundu.

"Çocuk İşçi Kavramı Utançtır"

Kadem Özbay, çocuklarla bir istihdam ilişkisi kurulmasının utanç verici olduğunu vurgulayarak, "Çocuk ve işçi kavramının yan yana gelmesi bir utançtır. Millî Eğitim Bakanlığı buna cüret ediyor" dedi. Özbay, Türkiye'deki çocukların ucuz iş gücü olarak görülmesinin kabul edilemez olduğunu ve bu durumun eğitimde eşitsizlikleri derinleştireceğini ifade etti.

Özbay'ın dikkat çektiği diğer önemli noktalar şunlardı:

  • Türkiye'de eğitimin imtiyazlı bir grubun ulaşabileceği bir alana dönüştüğü
  • 2 milyona yakın çocuğun eğitimden yararlanamadığı
  • Eğitimde yapılan bu uygulamaların ülkenin geleceği açısından büyük bir karanlığı işaret ettiği

Özbay, eğitimin ülkenin geleceğinin belirtisi olduğunu ve öğretmenlerin yoksul olduğu bir ülkede geleceğin de yoksul olacağını savundu.

Sorgulayan Nesil İstemiyorlar

Özbay, iktidarın sorgulayan, itiraz eden bir nesil istemediğini belirterek, bu nedenle lise ve üniversite öğrencilerinin eylemlerinden rahatsızlık duyduğunu ifade etti. Özbay, mevcut eğitim sisteminin yoksulluğun aileden çocuklara miras kaldığı, toplumsal ilerlemenin önünün kesildiği ve gençlerin geleceğe dair umutlarının tüketildiği bir sistem olduğunu savundu.

MEB'in yeni düzenlemesiyle ilgili tartışmalar sürerken, eğitim uzmanları ve sivil toplum kuruluşları, düzenlemenin çocukların eğitim haklarını kısıtlayabileceği ve eşitsizlikleri artırabileceği yönünde endişelerini dile getiriyor. Eğitimde köklü değişikliklerin yapılması planlanırken, tüm paydaşların katılımıyla daha kapsamlı ve bilimsel temellere dayalı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor.

İlgili Haberler