CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde yaşanan öğretmen ataması skandalını belgeleriyle açıkladı. KPSS'den yüksek puan alan öğretmenlerin atanamadığı, buna karşılık AKP ilçe başkanının akrabasının usulsüz şekilde göreve getirildiği iddiası büyük yankı uyandırdı. Torun, bu durumun AKP'nin devlet kurumlarındaki kayırmacılığının açık bir örneği olduğunu savundu.
Fatsa'da KPSS Skandalı: Torpil İddiaları Gündemde
CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun'un açıklamalarına göre, Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün öğretmen alımlarında büyük usulsüzlükler yapıldı. KPSS'den 75 puan alan öğretmenler atanmayı beklerken, AKP Fatsa İlçe Başkanı Yasin Sarıçiçek'in kardeşinin eşi, diploma denkliği olmamasına ve KPSS puanı 45 olmasına rağmen ücretli öğretmen olarak işe alındı. Bu durum, atama bekleyen öğretmenlerin büyük tepkisine yol açtı. Torun, yaşananları şu sözlerle özetledi:
"KPSS’den 75 alan öğretmenlerimiz alınmazken, AKP İlçe Başkanının kardeşinin eşi diploma denkliği olmadığı halde ve KPSS puanı 45 olmasına karşın ücretli öğretmen olarak işe alınmış. Haksızlığa uğrayan öğretmenlerimizden birinin açtığı dava sonucunda Fatsa İlçe Eğitim Müdürlüğüne soruşturma başlatılmış ve alımlarda tespit edilen usulsüzlük sebebiyle işe alınan öğretmenlerin yüzde 90’ının işine son verilmiş."
Bu vahim iddialar, Türkiye'deki atama bekleyen öğretmenlerin yaşadığı sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. Liyakat yerine torpilin ön plana çıktığı bu tür uygulamaların, eğitim sistemine büyük zarar verdiği belirtiliyor.
Soruşturma Açıldı, Öğretmenlerin Yüzde 90'ının Görevine Son Verildi
Haksızlığa uğradığını düşünen bir öğretmenin açtığı dava sonucunda Fatsa İlçe Eğitim Müdürlüğü'ne soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucunda alımlarda usulsüzlük tespit edildi ve işe alınan öğretmenlerin yüzde 90'ının görevine son verildi. Ancak Seyit Torun, soruşturmanın sonuçsuz kaldığını ve kimseye ceza verilmediğini iddia etti. Torun, konuyu Meclis gündemine taşıyarak Milli Eğitim Bakanlığı'ndan açıklama talep edeceğini belirtti.
Torun, iktidarın bu tür usulsüzlükleri örtbas etmeye çalıştığını, ancak halkın gerçekleri görmeye başladığını ifade etti. 19 Mart'ta başlayan direnişin, hak yiyenlere huzur vermeyeceğini vurguladı.
Türkiye'de Liyakat Krizi ve Eğitimdeki Yansımaları
Türkiye'de son yıllarda liyakatın yerini kayırmacılığın alması, birçok alanda olduğu gibi eğitim sisteminde de büyük sorunlara yol açıyor. KPSS gibi objektif kriterlere rağmen, torpil ve siyasi bağlantılarla yapılan atamalar, hem eğitim kalitesini düşürüyor hem de öğretmenlerin motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Bu durum, gençlerin geleceğe umutla bakmasını zorlaştırırken, toplumsal adaleti de zedeliyor.
Bu tür olayların önüne geçmek için, atamalarda liyakatın esas alınması, şeffaflığın sağlanması ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, eğitim sistemi daha da derinleşen bir krizle karşı karşıya kalabilir.
Fatsa'da yaşanan bu olay, Türkiye'deki atama bekleyen öğretmenlerin yaşadığı adaletsizliklerin sadece bir örneği. Seyit Torun'un açıklamalarıyla gün yüzüne çıkan bu skandal, eğitim sistemindeki liyakat krizini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olayların takipçisi olmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve sorumluların hesap vermesini sağlamak, hepimizin sorumluluğunda.