Karşıyaka'da Deprem Alarmı! 22 Bin Yapı Risk Taramasında!

İzmir Büyükşehir Belediyesi, olası bir depremde can kayıplarını en aza indirmek amacıyla başlattığı yapı stoku inceleme çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bornova ve Bayraklı'nın ardından şimdi de Karşıyaka'da bulunan 22 bin 500 yapı uzman ekipler tarafından detaylı bir şekilde incelenecek. Aynı zamanda, bölgenin zemin yapısını daha iyi anlamak için mikrobölgeleme çalışmaları da eş zamanlı olarak başlatılacak. Bu çalışmalarla, Karşıyaka'nın deprem riskine karşı daha dirençli hale getirilmesi hedefleniyor.

Karşıyaka'da Deprem Riski Masaya Yatırılıyor

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'ın öncülüğünde, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi ile önemli bir protokol imzalandı. Bu protokolle, Karşıyaka'daki yapıların mevcut durumu ve deprem karşısındaki dayanıklılığı detaylı bir şekilde analiz edilecek. Ayrıca, Ege Şehir Planlama AŞ ile işbirliği yapılarak yürütülecek mikrobölgeleme çalışmaları sayesinde, bölgenin zemin yapısına dair daha kapsamlı bilgilere ulaşılacak. Bu iki çalışma birbirini destekleyerek, daha sağlıklı ve güvenli bir yapılaşma için zemin hazırlayacak.

Afet İşleri Dairesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, İzmir'in depremselliği yüksek bir kent olduğunu vurgulayarak, yapılan çalışmaların önemine dikkat çekti. Ayatar, Bornova'da başlattıkları mikrobölgeleme çalışmalarının saha aşamasının tamamlanmak üzere olduğunu belirtirken, Bayraklı ve Bornova'daki yaklaşık 100 bin binanın ön değerlendirmesinin tamamlandığını ifade etti. Öncelikli olarak riskli görülen yapılar için ilçe belediyelerine gerekli bildirimlerin yapıldığını ve sürecin hızlandırılması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Ayatar, Karşıyaka'da yapılacak çalışmalarla ilgili olarak şunları dile getirdi:

İlçede yaklaşık 22 bin 500 yapı bulunuyor.
Yapılar, sahada ve belediye arşivindeki projeler incelenerek hızlı tarama tekniği ile ön değerlendirmeye tabi tutulacak.
Bayraklı ve Bornova'da olduğu gibi önceliklendirme çalışması yapılacak.
Mikrobölgeleme çalışmaları eş zamanlı olarak ilerleyecek ve iki çalışmanın birbirini beslemesi sağlanacak.

Bu çalışmaların, Deprem Master Planı'na önemli bir altlık oluşturacağını ve yeni yapılaşma için gereken alanların daha sağlıklı bir şekilde belirlenmesine katkı sağlayacağını vurguladı.

Deprem Master Planı ve Alınacak Önlemler

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Deprem Master Planı için bir koordinasyon kurulu oluşturdu ve çalışmaları 8 ana başlıkta yürütme kararı aldı. Bu ana başlıklarda, İzmir'deki üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin görev alacağını belirten Ayatar, planın bilimsel temellere dayandırılmasının önemine vurgu yaptı. Ayrıca, Bornova ve Bayraklı'da yapılan yapı stoku envanteri çalışması sonuçlarının vatandaşlar tarafından dikkate alınması gerektiğini belirterek, can ve mal güvenliği açısından duyarlı olunması çağrısında bulundu.

Eylem Ulutaş Ayatar, amaçlarının doğru zeminlerde, doğru tekniklerle, güvenli ve dayanıklı yapılar inşa etmek olduğunu belirterek, "Bazı bölgelerde yapılaşmaların daha dikkatli planlanması gerekiyor. Zemine uygun yapılaşma, güvenli ve dayanıklı yapılar için önemli. Bizim de hedefimiz bu. Tüm verileri toplayarak daha sağlıklı zeminlerde, sağlıklı yapılar inşa etmek istiyoruz," dedi. Yapı stoku üzerine yapılan çalışmaların ilçe belediyelerine iletildiğini ve vatandaşların bilgilendirildiğini de sözlerine ekledi.

Kent genelindeki yapı stokunun önemli bir kısmının eski tarihli olduğunu bildiklerini aktaran Ayatar, bu durumun yapıların daha detaylı incelenmesi gerektiği anlamına geldiğini söyledi. Bu nedenle, deprem riskine karşı yapılan tüm çalışmaların vatandaşlar tarafından dikkate alınmasının önemine vurgu yaparak, "Bu yapılan çalışmaların en önemli nedeni insan hayatının korunması. Güvenli yapılarda yaşamak hepimizin hakkı," dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yürüttüğü yapı envanteri ve mikrobölgeleme etüt çalışmaları, kentin deprem riskine karşı daha hazırlıklı hale gelmesine önemli katkılar sağlayacak. Bu çalışmalar sayesinde, riskli yapılar tespit edilerek gerekli önlemler alınacak ve yeni yapılaşma süreçleri daha sağlıklı bir şekilde yönetilebilecek. İzmir'in deprem gerçeğiyle yüzleştiği bu dönemde, yapılan çalışmaların önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.