
İzmir Yanıyor Mu? İZPA'dan Şok Yangın Riski Raporu!
İzmir Büyükşehir Belediyesi, artan orman yangınlarına karşı harekete geçti. İzmir Planlama Ajansı (İZPA)'nın hazırladığı çarpıcı rapor, kentin yangın risk haritasını gözler önüne serdi. Rapora göre, İzmir'in büyük bir bölümü yangın tehlikesiyle karşı karşıya. Peki, hangi bölgeler en riskli? İşte detaylar...
İzmir'de Yangın Alarmı: Hangi Bölgeler Tehlikede?
Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar ve kuraklık, İzmir'i yangınlar için adeta bir cehenneme çevirdi. İZPA'nın "İzmir'de Orman Yangını Riskinin Mekânsal Analizi" raporu, durumun vahametini ortaya koyuyor. Raporda, artan kuraklık, insan etkisi ve iklim değişikliği nedeniyle yangınların sıklığı ve etkisinin arttığı belirtiliyor. Bu nedenle, il genelindeki orman yangını riskini mekânsal olarak haritalamak ve önleyici müdahale planlamalarına veri sağlamak amacıyla kapsamlı bir analiz yapıldı.
Çalışmada, Çok Kriterli Karar Analizi (ÇKKA) yöntemleri kullanılarak, İzmir'e özgü bir orman yangını risk modeli geliştirildi. Bu modelde, orman örtüsü, eğim, bakı, sıcaklık, nem, rüzgar, yerleşim alanlarına ve tarım arazilerine yakınlık gibi faktörler değerlendirildi. Her bir parametre, yangına etkisi bakımından incelenerek, önceki çalışmalar doğrultusunda ağırlıklandırıldı ve mekânsal analiz sürecine dahil edildi.
Elde edilen veriler ışığında oluşturulan risk haritasına göre:
- İzmir'in yüzölçümünün yaklaşık %43'ü orta risk
- %33'ü yüksek risk
- %7'si ise çok yüksek risk grubunda yer alıyor.
Riskli bölgeler genellikle, kırsal-kentsel geçiş zonlarında, kızılçam ormanlarının bulunduğu, eğimli ve sıcak alanlar olarak belirlendi. Ayrıca, insan etkisinin yoğun olduğu tarım alanları ve yerleşim yerleri de riskli bölgeler arasında.
Yangınlarla Mücadelede Kritik Veriler
Raporda, Haziran 2025'te meydana gelen Mordoğan, Foça (Yeniköy),Gaziemir-Buca ve Seferihisar yangınları da incelendi. Bu yangınların büyük oranda modeldeki yüksek risk sınıflarıyla örtüştüğü görüldü. Bu durum, çalışmanın İzmir özelinde orman yangını önleyici stratejilerin geliştirilmesi, erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi ve müdahale kapasitesinin artırılması açısından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Çalışmalar kapsamında üretilen yangın risk haritası kullanılarak, yangın üretme potansiyelinin yüksek olduğu bölgelerde 250 metrelik bir tampon alan tanımlandı. Bu alan, yangının ilk etapta yayılabileceği "Etki Alanı" olarak belirlendi. Etki alanı içerisindeki yapılar, eğitim ve sağlık gibi kritik altyapı unsurları analiz edilerek, yangın riski altındaki yapılaşma alanları ve altyapı unsurlarının mekansal dağılımı ortaya kondu. Bu analiz, riskin belirlenmesinin yanı sıra, en savunmasız alanların önceliklendirilmesine yönelik planlama ve müdahale süreçleri için de bir zemin oluşturuyor.
Orman yangını risk analizi çalışması dinamik bir süreç olarak sürekli güncelleniyor. Yanan alanların tespiti ve bu bölgelerin risk profilindeki değişimi doğrultusunda risk haritası belirli aralıklarla yenileniyor. Yangından zarar görmüş alanlarda risk seviyeleri düşürülürken, çevresel koşullar ve insan etkisi dikkate alınarak diğer bölgelerdeki risk dağılımı yeniden analiz ediliyor.