15 Mayıs 2025 Perşembe

İzmir Depremi: Yağma ve Tsunami Tehlikesi! İşte Senaryolar

İzmir'de olası bir deprem senaryosu, kentte yaşayanları endişelendirmeye devam ediyor. İzmir Valiliği'nin hazırladığı İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP), kentin deprem ve tsunami gibi doğal afetlere karşı kırılganlığını gözler önüne seriyor. Planda yer alan senaryolar, elektrik, su ve doğalgaz kesintileri, barınma ve beslenme sorunları, yağma olayları ve hatta tsunami tehlikesi gibi ürkütücü olasılıkları içeriyor.

İzmir'in Yapı Stoku: Riskli Binalar ve Gecekondu Alanları

İRAP raporunda, İzmir'in yapı stokuyla ilgili çarpıcı bilgilere yer veriliyor. Kentin büyük bir bölümünün 1970-2000 yılları arasında inşa edildiği ve bu yapıların önemli bir kısmının yaşlı olduğu belirtiliyor. Ayrıca, yerleşim alanlarının 4 bin 310 hektarının gecekondu ve imar barışından faydalanmış alanlardan oluştuğu vurgulanıyor. Bu durum, kentteki yapıların depreme karşı ne kadar dayanıklı olduğu sorusunu akıllara getiriyor. Rapora göre, merkez kent nüfusunun yaklaşık yüzde 42'si, yani 1 milyon 74 bin kişi, bu riskli bölgelerde yaşıyor.

İzmir'deki kaçak ve sağlıksız yapılaşma oranının yüzde 15,3 olduğu da raporda dikkat çeken bir diğer nokta. İmar Barışı kapsamında yapılan başvuruların büyük bir çoğunluğunun kabul edilmesi, yapıların güvenliği konusundaki endişeleri daha da artırıyor. En çok başvurunun yapıldığı ilçe ise Bornova. Bu durum, kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması ve yapı denetimlerinin sıkılaştırılması gerekliliğini ortaya koyuyor.

Deprem ve Tsunami Senaryoları: İzmir'i Bekleyen Tehlikeler

İzmir için hazırlanan 'en kötü' deprem senaryosuna göre, merkez üssü Konak olan 6,6 büyüklüğündeki bir deprem, Balçova, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Foça, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karaburun, Karşıyaka, Kemalpaşa, Konak, Menderes, Menemen, Narlıdere, Seferihisar, Torbalı ve Urla ilçelerinin birçok mahallesini etkileyebilir. Bu senaryoda, elektrik, doğalgaz ve su kesintileri yaşanabileceği, yıkılan ve hasar alan binalar nedeniyle barınma ve beslenme ihtiyacı oluşabileceği öngörülüyor. Ayrıca, deprem sonrası oluşabilecek kargaşadan dolayı yağma olayları yaşanabileceği de belirtiliyor.

Tsunami senaryosu ise, Midilli Adası açıklarında meydana gelebilecek 6,9 şiddetindeki bir deprem sonrası İzmir'in kuzey kıyılarında oluşabilecek bir tsunamiyi konu alıyor. Bu senaryoya göre, Narlıdere, Balçova, Konak, Bayraklı, Karşıyaka ve Çiğli ilçeleri tsunamiden daha çok etkilenebilir. Kıyı şeridindeki altyapı ve binaların hasar görebileceği, can kayıplarının yaşanabileceği ve ağır yaralanmaların olabileceği de raporda yer alıyor.

Olası bir tsunami durumunda, kıyılara 500 metre uzaklığa kadar olan bölgelerin etkilenebileceği, liman, tersane, iskele ve marina gibi kıyı yapılarının hasar görebileceği belirtiliyor. Ayrıca, elektrik, su, atık su, doğalgaz hatları, konutlar, parklar ve afet toplanma alanlarının da zarar görebileceği vurgulanıyor.

İzmir'in Eksileri: Kentsel Dönüşüm ve Koordinasyon Sorunları

Valilik raporunda, İzmir'in olası bir depreme karşı eksikleri de sıralanıyor. Bunlar arasında, eski teknolojiyle inşa edilmiş binaların bulunması, çarpık kentleşme, yapı taşıyıcı sistemine yapılan müdahaleler, deprem yorgunu binalarda ikamet edilmesi, imar barışının kötüye kullanılması, kurumlar arası koordinasyon eksikliği ve kentsel dönüşüm çalışmalarının yavaş ilerlemesi gibi faktörler yer alıyor.

İzmir'in deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve bu eksiklikleri gidermesi, olası bir felaketin etkilerini en aza indirmek için hayati önem taşıyor. Kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması, yapı denetimlerinin sıkılaştırılması, kurumlar arası işbirliğinin artırılması ve halkın bilinçlendirilmesi, İzmir'i depreme karşı daha dirençli bir kent haline getirebilir.

İzmir için hazırlanan bu senaryolar, bir uyarı niteliği taşıyor. Kentin yetkilileri ve sakinleri, bu uyarıları dikkate alarak gerekli önlemleri almalı ve olası bir felakete karşı hazırlıklı olmalıdır. Aksi takdirde, İzmir'i bekleyen tehlikeler, telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir.

İlgili Haberler