Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV) Genel Sekreteri Bülent Şık'ın açıklamaları, İzmir'deki gıda güvencesizliğinin boyutunu gözler önüne serdi. Şık, çocuk yoksulluğunun arttığını, çocukların sağlıklı gıdaya erişimde zorlandığını ve gizli açlık sorunu nedeniyle toksik kimyevi maddelere maruz kaldıklarını vurguladı. İzmir'de yapılan araştırmalar, durumun vahametini ortaya koyuyor.
İzmir'de Gıda Güvencesizliği Alarm Veriyor
BAYETAV'ın İzmir'de yaptığı iki saha araştırması, kentteki gıda güvencesizliğinin çarpıcı sonuçlarını ortaya koydu. Araştırmalara göre, İzmir nüfusunun üçte biri yeterli ve dengeli beslenme güvencesinden yoksun. Özellikle çocuklu aileler, boşanmış kadınlar ve emekliler bu durumdan en çok etkilenen kesimler arasında yer alıyor.
- Çocuklu aileler
- Eşinden boşanmış ve çocuk sahibi olan kadınlar
- Belli bir yaş grubunun üstündeki emekliler
Şık, gıda fiyatlarındaki artışların yoksul kesimin gıdaya erişimini zorlaştırdığını belirterek, çocukların beslenme sorununun pandemiden beri ülkenin gündeminde olduğunu hatırlattı.
Çocuklara Ücretsiz Yemek Siyasal Bir Tercih Meselesi
Bülent Şık, çocukların gelişiminde yeterli ve dengeli beslenmenin kritik önem taşıdığını vurgulayarak, okullarda ücretsiz yemek verilmesi gerektiğini savundu. Şık, "0-14 yaş arasındaki yeterli ve dengeli beslenme aslında tüm ömür kalitenizi, ileride bir rahatsızlığa yakalanıp yakalanmamanızı belirliyor. Bu yaş aralığındaki çocuk sayısı 19 milyon. Çok yüksek bir rakam" dedi.
Milli Eğitim Bakanı'nın "Biz Finlandiya değiliz" açıklamasına gönderme yapan Şık, bu konunun bütçe meselesi olmadığını, siyasal bir tercih meselesi olduğunu vurguladı. Çocuklara yapılacak sağlıklı beslenme desteğinin uzun vadede kamu sağlığı harcamalarında düşüşe neden olacağını ve çocukların akademik başarısını artıracağını belirtti.
Gizli Açlık ve Toksik Madde Tehlikesi
Şık, gizli açlığın (demir, çinko gibi besleyici ögelerden yetersiz beslenme) çocuklarda toksik kimyasallara maruz kalımını artırdığına dikkat çekti. Özellikle kurşun gibi sinir sistemine zarar veren maddelerin emiliminin demir eksikliği olan çocuklarda arttığını ve bunun Türkiye için ciddi bir sorun olduğunu vurguladı.
Türkiye'de çocuklardaki kurşun etkilenimi ile ilgili bir çalışma olmadığını belirten Şık, yaklaşık 1 milyon 350 bin çocuğun kan kurşun seviyesinin tehlikeli düzeyde olduğunu tahmin ettiklerini söyledi. Şık, çocuk sağlığını koruyucu politikaların kamusal politikalarla mümkün olduğunu ve bireysel çabaların yetersiz kalacağını ifade etti.
İzmir'de yaşanan bu acı gerçek, Türkiye'deki yoksulluk ve gıda güvencesizliği sorununa dikkat çekiyor. Çocukların sağlıklı gelişimi için acil önlemler alınması, okullarda ücretsiz yemek uygulamasına geçilmesi ve gizli açlıkla mücadele edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, gelecek nesillerin sağlığı ve refahı tehlikeye girebilir.