Fatih Altaylı'dan Cezaevinden Şok Mektup! İşte İlk Sözleri
Gazeteci Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözleri nedeniyle tutuklanmasının ardından Silivri Cezaevi'nden meslektaşı İsmail Saymaz'a bir mektup gönderdi. Mektupta yaşadığı süreci ve duygularını aktaran Altaylı'nın sözleri büyük yankı uyandırdı.
Altaylı'nın Cezaevi Mektubunda Neler Yazıyor?
Altaylı'nın mektubu, İsmail Saymaz tarafından sosyal medya hesabından paylaşıldı. Mektupta şu ifadelere yer verildi:
Sevgili İsmail, halimi hatırımı sormuşsun! Sağ ol, iyi ki varsınız. Hukuksuzluk dönemlerinin kurbanı çok olur. Gençler bizim yerimize bedel öderken biz sessiz kalacak değiliz. Adalet için hepimiz savaşıyoruz. Bildiğim şudur, ‘iyiler daima kazanır’. Şunu da herkes bilsin: Emniyet'te, Silivri'de hep iyi muamele gördüm, hep iyi insanlarla karşılaşıyorum. İyiler hâlâ çoğunlukta. Her şeye rağmen. Seni ve bütün arkadaşları sevgiyle kucaklıyorum. Biliyorum ve hep söylüyorum: ‘Bu da geçer ya hu. Sevgiler, Fatih
Altaylı, mektubunda hukuksuzluk dönemlerinde kurbanların çok olduğunu belirtirken, gençlerin bedel ödediği bu süreçte sessiz kalmayacaklarını vurguladı. Ayrıca, emniyet ve cezaevinde iyi muamele gördüğünü ve iyi insanlarla karşılaştığını da ekledi.
Fatih Altaylı Neden Tutuklandı?
Fatih Altaylı, geçtiğimiz günlerde YouTube kanalındaki bir yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik ifadeleri nedeniyle gözaltına alınmış ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Marmara Cezaevi'ne gönderilmişti. Hakkındaki suçlama, "Cumhurbaşkanına tehdit" olarak belirtildi.
Türkiye'de Gazetecilik ve İfade Özgürlüğü
Fatih Altaylı'nın tutuklanması, Türkiye'deki gazetecilik ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Birçok gazeteci ve sivil toplum kuruluşu, Altaylı'nın tutuklanmasını eleştirerek, ifade özgürlüğünün önemine vurgu yaptı. Türkiye'de gazetecilerin karşılaştığı zorluklar ve baskılar, uluslararası kamuoyunun da dikkatini çekiyor.
Fatih Altaylı'nın tutuklanması ve cezaevinden gönderdiği mektup, Türkiye'deki adalet sistemi ve ifade özgürlüğü konularında önemli bir tartışma zemini oluşturdu. Altaylı'nın "Bu da geçer ya hu" sözleri, umudu ve direnişi simgelerken, hukuk mücadelesinin devam edeceğini gösteriyor. Bu olay, Türkiye'deki basın özgürlüğünün ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
