İzmir'de Grev Destek Buldu: İşçiler Haklı Taleplerinde Yalnız Değil!

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde devam eden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine başlayan grev, 6. gününe girdi. Yaklaşık 23 bin işçiyi ilgilendiren bu süreçte, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu'ndan Genel-İş Sendikası'na destek açıklaması geldi. KESK, İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetiminin "ekonomik şartlar" gerekçesine karşı çıkarak, "sorumlusu işçiler değil" vurgusu yaptı.

KESK'ten Tam Destek: "Genel-İş'in Yanındayız"

KESK İzmir Şubeler Platformu'nun yaptığı açıklamada, İBB ile DİSK/Genel-İş arasındaki TİS görüşmelerinde sonuç alınamaması üzerine İZELMAN, İZENERJİ ve EGEŞEHİR iştiraklerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçinin grev kararı aldığı belirtildi. Açıklamada, işçilerin talebinin açık ve net olduğu vurgulanarak, "eşit işe eşit ücret" talebi dile getirildi. Ayrıca, dezenformasyon ve çarpıtmalarla halkın ve emekçilerin karşı karşıya getirilmesinin kabul edilmediği ifade edildi.

KESK'in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Asgari ücretin, işsizliğin, umutsuzluğun ve geleceksizliğin sorumlusu işçiler değildir.
TİS sürecinin başından beri brüt maaşlar üzerinden algı yaratılmaya çalışılıyor.
Gece gündüz demeden şehrin dört bir yanında hizmet veren işçilere yoksulluk sınırının altında ücreti bile çok görmek doğru değildir.
Belediyenin maddi imkansızlıklarının sorumlusu emeği ile geçinen işçiler değildir.
Grev, çalışanların anayasal hakkıdır.

KESK İzmir Şubeler Platformu, greve başlayan DİSK/Genel İş Sendikası üyesi 23 bin emekçinin yanında olduklarını belirterek, işçilerin insanca yaşam mücadelesinin meşru ve haklı olduğunu vurguladı. Belediye yönetiminin, kent sakinleri ile bu kenti emeği ile yaşanır hale getiren işçileri karşı karşıya getirmekten vazgeçmesi ve işçilerin taleplerini derhal karşılaması gerektiği ifade edildi.

Grev Neden Başladı? İşçilerin Talepleri Neler?

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan işçilerin greve gitmesinin temel nedeni, Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamamasıdır. İşçiler, özellikle eşit işe eşit ücret ilkesinin hayata geçirilmesini ve TÜRK-İŞ'e bağlı işçilerle aynı ücreti almayı talep ediyorlar. Yoksulluk sınırının altında ücretlerle çalışmak zorunda kaldıklarını belirten işçiler, insanca yaşayabilecekleri bir ücret talep ediyorlar. Grev, işçilerin anayasal hakkı olarak görülürken, KESK gibi diğer sendikaların da desteğiyle daha da güçleniyor.

Sonuç olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki grev, işçi hakları ve adalet arayışının bir göstergesi olarak öne çıkıyor. KESK'in desteğiyle birlikte, işçilerin taleplerinin karşılanması ve adil bir anlaşmaya varılması umuluyor. Bu süreç, diğer belediyelerdeki ve sektörlerdeki işçiler için de bir emsal teşkil edebilir. İzmir'deki bu grev, işçi sınıfının haklarını arama ve daha iyi yaşam koşulları için mücadele etme kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor.