İzmir'de çiftçiler zorlu bir süreçten geçiyor. Artan maliyetler, kuraklık ve ürün seçimi konusunda yaşanan belirsizlikler çiftçileri olumsuz etkiliyor. Çiftçi temsilcileri, devletin tarım desteklerinin çiftçilere değil, büyük şirketlere yönlendirildiğini savunarak tepki gösteriyor.
Çiftçinin Ürün Seçimi ve Kuraklık Kıskacı
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Hakan Çakıcı, çiftçilerin yaşadığı sorunları şu sözlerle dile getiriyor: "Bizim en büyük problemimiz üretim maliyetleriyle ilgili. Çiftçiler hangi ürünü kaça mal edeceklerini öngöremiyor ve hangi ürünü ekeceklerini bilemiyorlar. Sezon daha yeni başladı ve çiftçiler, ‘Neyi eksem para kazanabilirim?’ düşüncesindeler. Geçen sene de özellikle domates ve biberde çok büyük sıkıntı yaşadık." Çakıcı, ürün seçimi konusunda devletin aracı olması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, çiftçi birliklerinin kurulmasının, fiyat belirleme konusunda çiftçileri daha güçlü bir konuma getireceğini belirtiyor.
Çiftçi-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu ise, çiftçilerin iki temel sorunu olduğunu ifade ediyor: "İlki piyasaya, pazara erişim, ikincisi de maliyetlerin çok yüksek olması. Maliyetler her geçen gün artıyor çünkü öğretilen çiftçilik kimyasala bağlı ve devlet de aslında çiftçiye değil şirketlere destek veriyor." Çobanoğlu, devletin "Milli Tarım Politikası" adı altında sunduğu desteğin, şirket tohumu kullananlara yönelik olduğunu iddia ediyor.
Destekler Şirketlere mi Gidiyor?
Çiftçi temsilcileri, devletin tarım desteklerinin büyük ölçüde şirketlere yönlendirildiğini savunuyor. Bu durumun, küçük çiftçilerin rekabet gücünü azalttığı ve tarımsal üretimi olumsuz etkilediği belirtiliyor. Çiftçiler, desteklerin doğrudan kendilerine verilmesi ve tarım politikalarının tamamen değişmesi gerektiğini vurguluyor.
- Destekler doğrudan çiftçiye verilmeli: Mevcut sistemde desteklerin büyük bir kısmı şirketlere gitmekte, bu da küçük çiftçilerin rekabet gücünü azaltmaktadır.
- Kimyasala bağımlı üretimden vazgeçilmeli: Devlet, agroekolojik tarımı desteklemeli ve çiftçilere bu konuda eğitim ve mali destek sağlamalıdır.
- Pazara erişim kolaylaştırılmalı: Çiftçilerin ürünlerini doğrudan tüketiciye ulaştırabileceği mekanizmalar geliştirilmelidir.
Önceki dönem CHP İzmir Milletvekili Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, çiftçi borçlarının arttığına ve tarım arazilerinin üretim dışı kaldığına dikkat çekiyor. Sındır, Tarım Kanunu'nda yer alan "Tarımsal Desteklemelere bütçeden ayrılacak kaynak, Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 1’inden az olamaz" hükmünün uygulanmadığını belirtiyor. Bu durumun, çiftçilerin fakirleşmesine ve tarımsal üretimin azalmasına yol açtığı vurgulanıyor.
İzmir'deki çiftçilerin yaşadığı sorunlar, Türkiye'deki tarım sektörünün genel sorunlarını yansıtıyor. Yüksek maliyetler, kuraklık, yanlış tarım politikaları ve yetersiz destekler, çiftçileri zor durumda bırakıyor. Tarım sektörünün sürdürülebilirliği için, çiftçilerin sorunlarına çözüm bulunması ve tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.