İzmir'de geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, ambulans şoförünü derinden etkiledi. Bayraklı ilçesinde meydana gelen silahlı saldırı sonrası yaşadığı travmayı atlatamayan şoför, geceleri hala uyuyamadığını belirtiyor. İşte o korkunç anların detayları ve ambulans şoförünün yaşadıkları...
Ambulansa Silahlı Saldırı: Olayın Detayları
Olay, 14 Nisan Pazartesi günü Refik Şevket Mahallesi'nde meydana geldi. İzmir Şehir Hastanesi'nden Menemen yönüne giden 35 AUH 021 plakalı ambulansa, U.Ü. (32) adlı şahıs tarafından ateş açıldı. Saldırıda ambulansa mermiler isabet ederken, şüpheli olay yerinden kaçtı. Ambulans şoförü İbrahim Kutlutürk (51) ve yanındaki sağlık görevlileri büyük panik yaşadı. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirilmesiyle olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Şüpheli kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı.
Şüphelinin ifadesinde, ambulans görevlilerinin trafikte kendisine saldırdığını ve bu nedenle silahını ateşlediğini söylediği öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından mahkemeye çıkarılan U.Ü. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Şoförün Anlattıkları: "Geceleri Hala Uyuyamıyorum"
Yaşadığı korku dolu anları anlatan ambulans şoförü İbrahim Kutlutürk, olayın etkisinden hala kurtulamadığını belirtiyor:
"Pazartesi günü öğle saatlerinde İzmir Şehir Hastanesi’ne cihaz almak için gitmiştim. Hastane içinde yavaşladıktan sonra önümü bir araç kesti. Sürücüsü inip önce kapıya sonra yüzüme yumruk attı. Ben de karşılık verince arabasına gidip silahını aldı. Silahı görünce hemen hareket ettim. Sonrasında arabaya ateş etti ve takip etmeye başladı. Onu atlattıktan sonra Ege Üniversitesi Hastanesi acil bölümünde sığındım. Sonra da hastane polisine gidip şikayetçi oldum. Çok korktum, geceleri hala uyuyamıyorum."
Olay anında ambulansta hasta olmaması büyük bir şans olarak değerlendiriliyor. Kutlutürk, mermilerin tüplere isabet etmesi halinde aracın patlayabileceğini ve hem kendisinin hem de olası bir hastanın hayatını kaybedebileceğini vurguluyor.
Ambulanslarda Kamera Güvenliği Tartışması
İbrahim Kutlutürk, özel ambulanslarda kamera olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu dile getiriyor. Kamera olsaydı bu tür olaylarda kendilerini daha iyi koruyabileceklerini ve emniyetin işini kolaylaştırabileceğini ifade ediyor. Ayrıca darp raporu aldığını da sözlerine ekliyor.
- Özel ambulanslarda kamera zorunluluğu getirilmesi
- Ambulans personelinin güvenliği için ek önlemler alınması
- Trafikte ambulanslara saygı konusunda farkındalık oluşturulması
Bu üzücü olay, ambulans personelinin karşı karşıya kaldığı riskleri bir kez daha gözler önüne serdi. Yetkililerin bu konuda gerekli önlemleri alması ve ambulans personelinin güvenliğini sağlaması büyük önem taşıyor. İzmir'de yaşanan bu saldırı, sadece bir ambulans şoförünü değil, tüm sağlık çalışanlarını ve toplumu derinden etkiledi. Umuyoruz ki bu tür olaylar bir daha yaşanmaz ve sağlık çalışanları görevlerini güven içinde yerine getirebilirler.
