İrfan Değirmenci'den Sanata Sansür Eleştirisi! İz Gazete'ye Özel Açıklamalar
İzmir Ege Haberleri

İrfan Değirmenci'den Sanata Sansür Eleştirisi! İz Gazete'ye Özel Açıklamalar


09 September 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 09 September 2025

Gazeteci İrfan Değirmenci, yeni kitabı "Anne Bir Sabah İyiler Kazanacak" ile ilgili İz Gazete'ye özel açıklamalarda bulundu. Kitabının LGBTİ+ mücadelesine adanmış bir çalışma olduğunu belirten Değirmenci, dünyada yükselen faşizm dalgasının görünmez kıldığı hayatları kayıt altına almayı amaçladığını vurguladı. Sanatın yasakları sevmediğini ve yasakçı zihniyetin sanata boyun eğdiremeyeceğini söyledi.

İlham Kaynağı: Gelecekleri İçin Direnen Gençler

Değirmenci, kitabının ilham kaynağının, 19 Mart sürecinde gelecekleri, oy hakları ve özgürlükleri için ses çıkaran gençler olduğunu belirtti. "Türkiye Cumhuriyeti'nin onların yurdu olduğunu ve bu ülkede özgürce geleceklerini kurabileceklerini anlatmak istedim. En başta kendi hayatım olmak üzere, dünyada yükselen faşizm dalgasının görünmez kıldığı hayatları kayıt altına almak istedim," dedi.

Kitabının LGBTİ+ mücadelesini anlattığını ifade eden Değirmenci, iktidar tarafından "aile yılı" ilan edilen 2025'te LGBTİ+ bireylerin haklarının ellerinden alınmaya çalışıldığını ve nefret objesine dönüştürülmeye çalışıldığını söyledi. Bu durumun kabul edilemez olduğunu ve LGBTİ+ bireylerin eşit haklara sahip yurttaşlar olması gerektiğini vurguladı.

Kitabını yazarken zorlandığı kısımlardan bahseden Değirmenci, ailesine seslendiği mektupları yazarken duygusal anlar yaşadığını belirtti. İnsanların dünyaya daha kolay açılabildiğini ancak ailesine açılmanın kolay olmadığını ifade etti.

Sanat Yasakları Sevmez!

İrfan Değirmenci, AKP iktidarının kültür sanat alanına hakim olmaya çalıştığını ancak bunun için yalnızca paranın yetmediğini söyledi. Yasakçı bir zihniyetin sanata boyun eğdiremeyeceğini ve sanatın yasaklara karşı olduğunu vurguladı. "Vicdanlı insanların kalem oynattığı yerde bir direniş söz konusudur," dedi.

  • Medyanın kullandığı dili değiştirmeliyiz.
  • Eğitim müfredatını yeniden gözden geçirmeliyiz.
  • Mahallelerde kadın örgütlenmesini daha mümkün ve görünür kılabilmeliyiz.

Değirmenci, nefret suçlarının ve cinayetlerin sonlanması için toplumun bilinçlenmesi gerektiğini ve bu konuda yapılması gereken çok şey olduğunu söyledi. Medyanın dilini değiştirmesi, eğitim müfredatının gözden geçirilmesi ve kadın örgütlenmesinin desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Z kuşağı olarak adlandırılan gençlerin yalnız olmadıklarını hissetmeleri gerektiğini ve onların geleceklerinin güvence altında olduğunu göstermenin önemini vurguladı.

Son olarak, Değirmenci, asıl tehdidin yasaklar olduğunu ve ülkeyi koyu bir karanlığa gömmek isteyenlerin bu zihniyetin temsilcileri olduğunu belirtti. Nefret cinayetlerine kurban gidenlerin davalarının takip edilmesi ve yargı önünde hesap sorulması gerektiğini sözlerine ekledi. Sanatın ve özgür düşüncenin her zaman baskıya karşı direneceğini ve aydınlık bir geleceğe ulaşmak için mücadeleye devam edeceğini vurguladı. Sanatın yasaklanamayacağını ve susturulamayacağını bir kez daha hatırlattı.