
İmamoğlu'ndan Savunma: Cumhurbaşkanı Adayı Olduğum İçin Buradayım!
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'i tehdit ettiği iddiasıyla yargılandığı davada dikkat çekici bir savunma yaptı. İmamoğlu, "Cumhurbaşkanı adayı" kimliğini vurgulayarak, bu nedenle yargılandığını savundu. Duruşmayı, İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, oğulları Selim ve Semih İmamoğlu ile babası Hasan İmamoğlu da izledi.
"Adalet Adına Güzel İz Bırakmadığı Günleri Yaşattı"
İmamoğlu, savunmasına başlarken, Silivri'deki duruşma salonunun geçmişte Ergenekon ve Balyoz davalarına ev sahipliği yapmasına değinerek, "Tarihimize hiç de adalet adına güzel iz bırakmadığı günleri bize yaşatmıştır" dedi. O dönemde siyasi görevimle birlikte, siyasi duyarlılığım beni günlerce buraya taşımıştır. Ve bir iş insanı olmama rağmen, böyle bir duyarlılıkla, buradaki insanların gözünün içine baka baka süreci anlamaya, sürecin nasıl yönetildiğine dair vicdanın, aklın, anlayışın, hoşgörünün, adaletin nasıl uygulandığına şahitlik etme arzusuyla bulunmuştum. Çok dersler çıkardığımı ifade edebilirim. O bağlamda, bu salonların, ne yazık ki üzülerek ifade edeyim ki, hiç de hoş olmayan, tarihimize hiç de adalet adına güzel iz bırakmadığı günleri bize yaşatmıştır.” İnsanları bu anlamda umutsuzlaştıran bir atmosferde buradayız.
İmamoğlu Neden Yargılandığını Sorguladı
Savunmasının devamında İmamoğlu, neden yargılandığını sorgulayarak, 16 milyon İstanbullunun iradesiyle seçilmiş bir belediye başkanı olduğunu ve bu nedenle hedef alındığını belirtti. İmamoğlu, "Güçlü iradeyi milletçe ortaya koymamın karşılığı olarak ben Silivri'deyim" dedi. Ayrıca, 86 milyon insanın gönlüne girmiş ve bir sonraki seçimde cumhurbaşkanı adayı olarak çıkacağım için ben buradayım ve Silivri'deki bu kampüste huzurunuzda ifade veriyorum.” "Cumhurbaşkanı adayı" kimliğimi elde ettiğim için ben bugün buradayım “Sadece ‘cumhurbaşkanı adayı’ kelimesi ya da cümlesiyle sınırlı kalmaz bu duygu.
İmamoğlu'nun savunmasında öne çıkan diğer noktalar şunlardı:
- İstanbul'a hizmet etme ve rantla mücadele etme kararlılığı
- Gençlere ve çocuklara yönelik projeleri
- Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı duruşu
"Bu Milletin Dediği Olur"
İmamoğlu, savunmasının sonunda, Türkiye'nin deneyimler yaşadığını ve milletin istemediği hiçbir şeyin olmayacağını vurgulayarak, "Bu ülkede, bu topraklarda, öyle bir avuç insanın istediği değil, milletin dediği olur. Millet büyüktür" dedi. Ekrem İmamoğlu’nu 5 gün nezarette bekletmek büyük bir iş! “Düşünsenize; Ekrem İmamoğlu gözaltına alınıyor. Ekrem İmamoğlu, 5 gün nezarette bekletiliyor. Ekrem İmamoğlu’nu 5 gün nezarette bekletmek büyük bir iş! İşte soruşturması yapılıyor. Mahkemede karar veriliyor ve Silivri'ye gönderiliyor. Ekrem İmamoğlu kim yani? İşte o zulümle, o sıkıntıyla, işte çağırırsa gideceğimiz bir yere polislerle baskın yapar gibi, yüzlerce polisi evinin kapısına dizme… Böyle bir anlayışla yüce Türk yargısının sürdürülebilirliği mümkün mü? “Bu nasıl bir gelenek? Bu nasıl bir anlayış? Böyle bir anlayışla yüce Türk yargısının sürdürülebilirliği mümkün mü? Olabilir mi?
Ekrem İmamoğlu'nun savunması, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. Savunma, İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. İmamoğlu'nun davası, Türkiye'deki siyasi atmosferi ve yargı bağımsızlığı tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.