CHP'nin önde gelen isimlerinden Ekrem İmamoğlu, Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos'a önemli bir teşekkür mesajı yayınladı. Bu mesaj, Kos'un İmamoğlu'nun tutukluluğuna gösterdiği tepki ve Antalya Diplomasi Forumu'na katılımını iptal etmesi üzerine geldi. İmamoğlu, demokrasinin evrensel prensiplerini vurgulayarak, "seçici olamayacağını" belirtti.
## İmamoğlu'ndan Avrupa'ya Kritik Mesaj
Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi'nden yaptığı açıklamada, Türkiye'nin demokrasi sınavından geçtiğini ifade etti. Halkın iradesinin kırılmadığını ve Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'deki demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti savunuculuğunda birleştiğini vurguladı. İmamoğlu'nun açıklamaları şu şekildeydi:
"Türkiye'nin demokrasiye giden yolu test ediliyor, ancak halkın iradesi kırılmadı. Bugün, Avrupa Parlamentosu konuştu. Siyasi yelpazeden gelen sesler, Türkiye'de demokrasiyi, insan haklarını ve hukuk devletini savunmak için birleşti. Avrupa Konseyi üyesi ve AB'ye katılım sürecindeki bir ülke olarak, ülkemiz taahhütlerine saygı göstermelidir. Demokrasi seçici olamaz— ne menüden seçme ne de Türk usülü olur (Fransızca deyim: ne à la carte, ne de à la turca.) Demokrasi tam, gerçek ve sarsılmaz olmalıdır."
## Dayanışma Çağrısı ve Teşekkür
İmamoğlu, Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos'a ve Avrupa Parlamentosu'ndaki diğer üyelere teşekkürlerini iletti. Özellikle Eurocities Başkanı Dario Nardella'ya, davalarına gösterdikleri dayanışma ve gençlerin cesaretini kabul ettikleri için minnettarlığını dile getirdi. İmamoğlu, "Sizin direnciniz ve umudunuz, benim gücüm. Türkiye'nin geleceği, barış, adalet ve özgürlük için çaba gösterenlerin olacaktır. Ve ben buradayım, tüm kalbimle, yanınızdayım," dedi.
Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkileri, özellikle son yıllarda zaman zaman gerginleşse de, demokrasi ve insan hakları konularında ortak değerler hala önemini koruyor. İmamoğlu'nun bu açıklaması, Türkiye'deki siyasi gelişmelerin uluslararası arenada nasıl yankı bulduğunu ve demokrasiye olan bağlılığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yönelik tutumu ve bu tür açıklamalara verdiği tepkiler, gelecekteki ilişkilerin şekillenmesinde belirleyici rol oynayabilir.
Bu süreçte, Avrupa Komisyonu'nun ve diğer uluslararası kuruluşların Türkiye'deki demokrasi ve insan hakları savunucularına verdiği destek, büyük önem taşıyor. İmamoğlu'nun vurguladığı gibi, demokrasi evrensel bir değerdir ve hiçbir koşulda "seçici" uygulanamaz. Türkiye'nin geleceği, bu değerlere sahip çıkan ve savunanların elinde olacaktır.
