İmamoğlu'na Ziyaret: Türkiye'nin Geleceği Silivri'de Mi Yazılıyor?
İzmir Ege Haberleri

İmamoğlu'na Ziyaret: Türkiye'nin Geleceği Silivri'de Mi Yazılıyor?


30 May 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 16 June 2025

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nu tutuklu bulunduğu Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde ziyaret ederek dikkatleri üzerine çekti. Ziyaret sonrası yapılan açıklamalar, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri ve iç siyaseti açısından önemli mesajlar içeriyor.

Amor'dan İmamoğlu'na Destek Mesajı

Amor, ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada Türk makamlarına teşekkür ederek, İmamoğlu ile görüşmenin zorluğuna dikkat çekti. Birçok Avrupalı politikacının bu görüşmeyi yapamadığını belirten Amor, Başak Demirtaş, Dilek İmamoğlu ve Ayşe Buğra'ya en içten dayanışma duygularını ilettiğini vurguladı. Ayrıca, tutuklanan İmamoğlu'nun ekibine de destek mesajlarını iletti.

Amor, İmamoğlu'nu kucakladığında, bu zorlu süreci yaşayan aileleri ve çocukları olan kadınları kucakladığını ifade etti. Bu sözler, ziyaretin sadece siyasi bir görüşme olmanın ötesinde, insani bir dayanışma eylemi olduğunu gösteriyor.

"Türkiye'nin AB Geleceği Silivri'de Başlıyor"

Amor'un açıklamalarındaki en dikkat çekici ifadelerden biri, "Türkiye'nin AB’deki geleceği Silivri cezaevinde başlıyor" sözleri oldu. Bu ifade, İmamoğlu'nun tutukluluğunun Türkiye'nin AB üyeliği sürecindeki önemine vurgu yapıyor. Amor, İmamoğlu'nun her zaman iki kez kazandığını hatırlatarak, onun nasıl Belediye Başkanı olabildiğini hatırlamanın ve hatırlatmanın doğru zaman olduğunu belirtti.

Amor ayrıca, İstanbul Belediye Başkanlığı'na kayyum atanmasının engellenmesinde protestocuların rolüne dikkat çekti. Protestoların hükümeti, şehre kayyum atamak için hiçbir koşulun olmadığına ikna ettiğini ifade etti. İstanbul'un her zaman demokrasiyi savunmak için sokaklara döküldüğünü, Gezi Parkı olaylarında ve darbe girişimi sırasında da bunun görüldüğünü hatırlattı.

Siyasi Rakipleri Ortadan Kaldırmak

Amor, İmamoğlu'nun tutuklanmasının tamamen uydurma bir dava olduğunu ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yargının profesyonel tutumuna uygun olmayan yollarla İmamoğlu'nu ortadan kaldırmak gibi açık bir siyasi görevi olduğunu savundu. Bu durumun, siyasi rakipleri ortadan kaldırmak için yargıyı kullanmanın Türkiye'nin AB üyeliği yolundaki en büyük engellerden biri olduğunu düşündüğünü belirtti.

Amor'un bu açıklamaları, Türkiye'deki yargı bağımsızlığı ve siyasi baskılar konusundaki endişeleri bir kez daha gündeme getiriyor.

  • Yargı bağımsızlığı
  • Siyasi baskılar
  • AB üyelik süreci

Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğu ve Nacho Sanchez Amor'un ziyareti, Türkiye'nin iç siyaseti ve dış ilişkileri açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Amor'un açıklamaları, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açılmasına veya mevcut sorunların daha da derinleşmesine yol açabilir. İmamoğlu'nun durumu, Türkiye'deki demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin ne kadar güvende olduğu sorusunu bir kez daha gündeme getiriyor. Bu gelişmelerin, Türkiye'nin geleceği üzerinde nasıl bir etki yaratacağı ise zamanla görülecek.