
Geri Dönüşüm Yalanı Ortaya Çıktı! İşte Kirli Gerçekler
Geri dönüşümün aslında bir aldatmaca mı olduğu sorusu, son yıllarda giderek daha fazla tartışılıyor. Özellikle plastik atıkların geri dönüştürülme süreçleri ve bu süreçlerin maliyetleri, çevreciler ve uzmanlar tarafından yakından takip ediliyor. Ortaya çıkan gerçekler ise pek iç açıcı değil. Bir ton plastik poşeti geri dönüştürmenin maliyeti, yeni poşet üretme maliyetinin kat kat üzerinde. Bu durum, plastik atıkların neden gelişmiş ülkelerden bizim gibi ülkelere yollandığını açıkça ortaya koyuyor.
Türkiye'ye Atık İthalatı Rekor Kırıyor
Greenpeace'in verilerine göre, Türkiye'ye plastik atık ithalatı son yıllarda inanılmaz bir artış gösterdi. 2004'ten bu yana 196 kat artan ithalat, 2023 yılında 456.507 ton seviyesine ulaştı. Bu atıkların büyük bir kısmı Avrupa Birliği ülkelerinden gelirken, Brezilya, Hindistan, Meksika gibi ülkeler de önemli kaynaklar arasında yer alıyor. Peki, bu durumun nedenleri neler?
- Geri dönüşüm maliyetlerinin yüksek olması
- Gelişmiş ülkelerin atık sorunundan kurtulma çabası
- Türkiye'nin ucuz iş gücü ve düşük çevre standartları
Bu faktörler bir araya geldiğinde, Türkiye adeta dünyanın tehlikeli atık çöplüğüne dönüşüyor. Bu durum sadece çevre kirliliğine yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda insan sağlığını da tehdit ediyor.
Tehlikeli Atıkların Sağlığımıza Etkileri
Ülkemize getirilen atıkların sadece plastiklerle sınırlı olmadığı biliniyor. Nükleer atıklar, tehlikeli gemi sökümleri ve diğer kimyasal atıklar da yaşam alanlarımızı tehdit ediyor. Bu atıklar, kanser başta olmak üzere birçok hastalığa neden olurken, verimli topraklarımızı da yok ediyor. Bu durum, bilinçli ve planlı bir yıkım projesi olarak değerlendiriliyor.
Bu durumun ekonomik sonuçları da oldukça ağır. Kirlilik ülkemizde kalırken, gıda kaynaklarımız da yok ediliyor. Bu da ülkemizi hem ekonomik hem de gıda bakımından dışa bağımlı hale getiriyor. Böylece, emperyal güçlerin isteklerini yerine getirmek zorunda kalıyoruz.
Dünya Plastik Atıklarla Mücadele Ediyor
Dünyadaki birçok ülke, plastik atıklara karşı yoğun mücadeleler veriyor. Örneğin, Avustralya'da süpermarketlerde naylon torba kullanımına son verilirken, Çin'de ince plastik torba üretimi ve kullanımı yasaklandı. Fransa'da da plastik poşet kullanımı yasaklanırken, İrlanda'da plastik poşet kullanmak isteyenler vergi ödemek zorunda. Kenya ise 2008 yılından bu yana tüm ülkede plastik poşetleri yasakladı.
Ülkemizde ise çözüm, poşetleri parayla satmakla sınırlı kalıyor. Bu durum, sorunu çözmek yerine sadece vatandaşın cebinden para çıkmasına neden oluyor. Gerçek çözümler için ise yepyeni bir iktidar ve çevreye duyarlı politikalar gerekiyor.
Sonuç olarak, geri dönüşüm yalanı adı altında ülkemizin tehlikeli atık çöplüğüne dönüştürülmesine izin verilmemeli. Çevreye duyarlı politikalarla, atık ithalatına son verilmeli ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakılmalıdır. Aksi takdirde, el âlemin çöpünde ölüp gitmekten kurtulamayacağız.