Gazeteciye Köpek Muamelesi! Sendikacılara Basından Sert Tepki
İzmir Ege Haberleri

Gazeteciye Köpek Muamelesi! Sendikacılara Basından Sert Tepki


21 November 20255 dk okuma12 görüntülenmeSon güncelleme: 23 November 2025

DİSK Genel İş Sendikası şube başkanlarının İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal'a yönelik "mama" ithamları, basın camiasında büyük tepkiyle karşılandı. Gazeteciler, bu türden aşağılayıcı ifadelerin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, sendikacıların özür dilemesi gerektiğini savundu. Araştırmacı Ümit Yaldız'ın "Bir gazeteciye köpek muamelesi yapamazsınız" sözleri, tepkilerin en somut ifadesi oldu.

Sendikacıların Gazeteciye Yönelik İthamlara Basından Sert Tepki

Ege'de SonSöz İmtiyaz Sahibi ve Gazeteci Fatih Yapar ile Araştırmacı Ümit Yaldız, Ege'de SonSözTV'de yayınlanan programda gazeteci Ümit Kartal'a yöneltilen ithamlara sert tepki gösterdi. Yaldız, sendika şube başkanlarının gazeteciye yönelik aşağılayıcı ithamlarda bulunmasını eleştirerek, "Mesleğin geldiği durumdan utanç duyuyorum" dedi.

Ümit Yaldız, konuyla ilgili şunları söyledi: "Gazeteci arkadaşımız Ümit Kartal, işçi-sendika-Cemil Tugay meselelerinde bence de olması gerekenin üstünde bir duyarlılık gösterdi. Bunun bir sürü sebebi olabilir. Biz kendisini yakından da tanıyoruz. Geçmişten bu yana sendikalarla yan yana duran, sendikal faaliyetlere olduğu kadar destek vermeyi seçen bir meslektaşımız, bir gazete patronu. Geçtiğimiz hafta, iki sendikacı, onun adını doğrudan anarak büyükşehir belediyesinin önünde yaptığı açıklamaları izlediğimde, bir gazeteci olarak, bu kentte 25 yıldır bu mesleği yapmaya çalışan biri olarak utandım. Mesleğin geldiği durumdan utandım. Düşürüldüğü durumdan utandım. İki sendika yöneticisinin bir gazete patronunu, işçileri savunan bir gazete patronunu ‘maman kesildi, bu yüzden böyle yapıyorsun’ türünden aşağılamasını, aşağılamaya çalışmasını en şiddetli şekilde kınıyorum."

"Gazeteciye Köpek Muamelesi Yapılamaz"

Yaldız, sözlerini daha da sertleştirerek, "Hangi hakla, hangi hadle bir gazeteciye, en az 10-15 gazetecinin ekmek yediği bir gazeteye ‘mamanız kesildi’ denir? Kimin maması kesilir? Köpeğin maması kesilir. Bir gazeteciye köpek muamelesi yapamazsınız. Yapmamalı, İzmir buna müsaade etmemeli. Bugün ona yapar, yarın bana yapar, öbür gün bir başka gazeteciye yapar. Bu kentte başta Gazeteciler Cemiyeti olmak üzere tüm bu meselelerle herkesin haddini bildirme zorunluluğu var. Yoksa at izi it izine karışıyor. Doğru değil, son derece yanlıştır. Gazeteci arkadaşımızın beğenmedikleri yorumları olabilir. Onun da haddini aştığı noktalar varsa adliyeye gidip hakkınızı ararsınız. Açıklama yapıp, ki üç gün önce o gazetecinin stüdyosunda onun gazetesine methiye düzdükleri videolar ortada dolaşırken bu açıklamalar doğru değil" şeklinde konuştu.

Gazeteci Fatih Yapar ise konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede sendika şube başkanlarının iddia ve ithamlarının DİSK’e bağlanmasına ile ilgili “Bunu kurumsal olarak mı değerlendirmek lazım? Değerlendirmemek lazım” diyerek şunları söyledi: “Biz, yıllardır yerel yönetimleri takip ediyoruz. İşçilerin tamamının sahibi olduğunu düşünen anlayışla da zaman zaman karşı karşıya geldik. Sendika şube başkanı ya da ege bölge başkanı, DİSK’in yerel yöneticisi görevinde, sendikaya aidat ödeyen işçilere zaman zaman kendi kitlesi seçmen kitlesi adeta marabası gibi gören zihniyet vardı. Ben yat dediğimde yatar, kalk dediğimde kalkar diyen adamlar vardı. Sendika şube başkanının yaptığını DİSK’e bağlamak, onu kurumsal olarak DİSK’in bir yapısı ile örtüştürmek doğru değil. Bu yapılan o iki kişiyi bağlar. Bunlarla ilgili birinin bir şeyler yapması gerekiyor. Bu da DİSK’in iç sorunu. Bir gazeteciye, bir tane daha çağrınızı, açıklamanızı haber yapacak insana ihtiyacınız olduğunda, durup durup insan yok etmeye çalışıp, aleyhinde değerlendirme yapıp, insanları küstürmeyi, sizi savunan insanları kenara itmeyi bir sendikacı, sendika yapmamalı. Hangi sendika olursa olsun. DİSK, Türk-İş, Hak-İş… Fark etmez. Bir medya organına, gazeteciye bu şekilde hitap etmemelidir.”

Basın Camiası Olayın Peşini Bırakmayacak

Sendikacıların bu çirkin ithamları, basın camiasında büyük bir infiale yol açtı. Gazeteciler, bu türden saldırıların ifade özgürlüğüne ve basın ahlakına aykırı olduğunu vurgulayarak, olayın peşini bırakmayacaklarını ifade ettiler. Bu olay, Türkiye'de gazetecilerin karşı karşıya kaldığı zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi.