
Foça'nın Sırları Kitap Oldu! İzTV'de Yazarından Dinle
Foça'nın yaşayan belleği olarak anılan Yerel Tarih Araştırmacısı, Turizmci ve Yazar Sebahattin Karaca, yeni kitabı "Kadim Foça; Mor Kentin Hikâyeleri" ile okuyucularını Ege'nin incisi Foça'nın derinliklerine götürüyor. İzTV'de Nil Kahramanoğlu'nun konuğu olan Karaca, kitabının Foça tarihine ışık tutan önemli bir eser olduğunu vurguladı.
Foça'nın 100 Yıllık Hikayesi Kitapta
Karaca, kitabında Foça'nın son 100 yılda yaşadıklarını 28 farklı hikaye ile anlattığını belirtiyor. "Önceki kitabım 'Ceketim Foça’da Kaldı'da Foça'nın içindeki insanları ve ailelerinin hikayelerini anlatmıştım. Bu kitapta ise Foça'nın son 100 yılda neler yaşadığını aktardım," diyor Karaca. Her hikayede farklı bir mesaj vermeye çalıştığını ekleyen yazar, Foça'nın sıra dışı bir yer olduğunu ve yöneticilerin Foça'nın geçmişini bilerek hareket etmeleri gerektiğini vurguluyor.
Kitaptaki ilginç hikayelerden biri olan 'Karataş hikayesi ve efsanesi', dinleyenleri şaşırtıyor. Karaca, "Şimdiki garaj bölgesinde büyük bir Karataş vardı. Bir meclis toplantısında belediye başkanı, Karataş bölgesinin kötü durumunu gidermek için 'Öyle bir şey yapalım ki bu Karataş efsaneye dönüşsün' dedi. Çalışkan bir belediye çalışanımız taşı kimsenin bilmediği bir yere götürdü ve o Karataş'a ne olduğunu kimse öğrenemedi. Böylece Karataş'ın hikayesi efsaneye dönüştü," şeklinde anlatıyor.
İkinci Dünya Savaşı'nın Foça'ya Etkileri
Karaca, kitabında İkinci Dünya Savaşı döneminde Foça'nın yaşadığı zorluklara da değiniyor. Savaş döneminde Foça'ya deniz, hava ve kara yoluyla girişlerin yasaklanması, ticaretin durmasına ve büyük bir yoksulluğun başlamasına neden olmuş. 1930'da esnafın birleşerek 2 uçak alıp THK'ya bağışlarken, 1939'da ekmek mücadelesi vermeye başlaması Foça'nın yaşadığı değişimi gözler önüne seriyor. Karaca, "Türkiye İkinci Dünya Savaşı'na girmedi ama Foça acısını çok çekti. Hikayede bunu anlatmaya çalıştım," diyor.
Foça ve Mor Rengin Gizemli İlişkisi
Foça ve mor renk arasındaki ilişkiye de değinen Karaca, Foça'nın kimliği açısından bu rengin önemine dikkat çekiyor. Yazar, elinde Almanca yazılmış tarih kitaplarında mor rengin Foça'da elde edildiğine dair bilgiler olduğunu ve bu konuyu derinlemesine araştırdığını belirtiyor. Küçükdeniz bölgesinde yapılan kazılarda 2 bin 500 yıl öncesine ait 3 adet mor renk üretim atölyesi bulunması, Karaca'nın tezini destekler nitelikte. "9 metrekare yerde 1 metre yüksekliğinde mureks salyangoz kabukları bulundu. Mor rengi bu salyangozun sıvısından elde ediyorlar. Çok sayıda mureksten yalnızca 1 gram elde ediliyor ama o 1 gramla onlarca elbise boyanabiliyor. Çok da kıymetli bir renk sadece soylular giyebiliyor," diyor Karaca.
50 yıldır turizmcilik yapan Karaca, Foça'nın turizmine dair de önemli açıklamalarda bulunuyor. Döviz baskısının turizmi engellediğini belirten Karaca, "Bir odayı 3 sene önce 100 euroya verip para kazanıyordunuz, şimdi ise 140 euroya verip kazanamıyorsunuz. Çünkü dışarıda hayat çok pahalı. Bu yüzden uluslararası alanda rekabet edemez olduk," diyor. Ekonomik krizin de etkisiyle turistlerin tatil sürelerini kısalttığını ekleyen Karaca, önümüzdeki dönemde döviz ve faiz politikalarında düzelme olması halinde durumun iyileşebileceğini umuyor.
"Kadim Foça; Mor Kentin Hikâyeleri" kitabı, Foça Ortaokulu'nun simge ağacından Kozbeyli'deki düğün geleneklerine, Osmanlı'dan günümüze Foça Belediyesi'nin evriminden 1960'ların Foça'sındaki gündelik yaşama kadar birçok farklı konuyu ele alıyor. Kitap, Foça'nın zengin tarihini ve kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için eşsiz bir kaynak niteliğinde.