
Emekliler Alarmda! Maaşlarımız Tehlikede mi? Bakan Işıkhan'a Sert Tepki!
Emekli maaşlarına yapılan son düzenlemeler ve artan enflasyon, emeklilerin geçim sıkıntısını had safhaya çıkardı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın tartışma yaratan açıklamaları ise emekliler arasında büyük bir infiale yol açtı. Işıkhan'ın "20 yıl prim ödüyorsunuz, 30 yıl maaş alıyorsunuz" sözlerine emeklilerden sert tepkiler yükseldi. Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, emeklilerin yaşadığı mağduriyeti dile getirerek maaşlarının tehlikede olduğunu vurguladı.
Emekliler Bakan Işıkhan'a Ateş Püskürdü
Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, Bakan Işıkhan'ın açıklamalarına sert bir dille yanıt verdi. Sosyal güvenliğin, çalışanların ve ailelerinin gelecekteki mali kaygılarını azaltmayı amaçlayan bir sistem olduğunu belirten Dilbaz, Işıkhan'ın emeklilerin durumuyla ilgili yaptığı değerlendirmelere katılmadığını ifade etti. Dilbaz, şunları kaydetti:
Vedat Işıkhan’a göre emekliler için büyük aşama kaydedilmiş ve çok iyi noktadaymışız. Gerçekten öyle mi? 2002’de en düşük emekli aylığı ile 8.5 küçük (çeyrek) altın alınıyordu. Şimdi küçük altın 8 bin TL’yi aştı. Ancak iki küçük altın alınabiliyor. Yani emekli yüzde 450 ücret kaybına uğramış.
Dilbaz, Bakan Işıkhan'ın kıyaslamalarına da tepki göstererek, "Bakanımız emeklinin aldığı maaşı Mısır’daki bir emekli ile kıyaslıyor. Almanya, İsviçre, Fransa, İngiltere ile niye kıyaslamıyorsunuz?" şeklinde konuştu.
"Ev, Araba Hayallerimizi Çaldınız!"
Muhsin Dilbaz, emeklilerin geçmişte sahip olduğu yaşam standartlarına da dikkat çekerek, şunları söyledi:
Sizden önce en düşük emekli aylığı asgari ücretin 1.5 katıydı. Ev, araba, tatil, sinema hayallerimiz vardı, çaldınız. Bakan Bey 2008’de 5510 sayılı yasayı kendilerinin çıkardığını unutmuş olmalı. 2008’den sonra sisteme dahil olanların hakları maalesef yok edildi. 25 yaşından sonra kız çocuğunuza bile maaş bırakamıyorsunuz. Yasayı açıp okumasını tavsiye ediyoruz.
Emekliler, yaşadıkları geçim sıkıntısının yanı sıra, geleceğe dair endişelerini de dile getiriyor. Düşük maaşlar, artan enflasyon ve belirsizlikler, emeklilerin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Emekliler, yetkililerden bu sorunlara çözüm bulunmasını ve insanca yaşayabilecekleri bir emeklilik dönemi geçirmelerini sağlayacak düzenlemeler yapılmasını talep ediyor.
Emeklilerin tepkisi, Türkiye'deki emeklilik sisteminin sürdürülebilirliği ve emeklilerin yaşam koşulları hakkında önemli bir tartışma başlatmış durumda. Özellikle enflasyonun yüksek seyrettiği ve alım gücünün düştüğü bu dönemde, emeklilerin taleplerine kulak verilmesi ve gerekli adımların atılması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, emeklilerin yaşadığı mağduriyetin daha da derinleşeceği ve sosyal huzursuzluğun artabileceği öngörülüyor.