Dizi Şiddeti Alarmı: Buca'da Ekranlardaki Tehlike Masaya Yatırıldı!
İzmir Ege Haberleri

Dizi Şiddeti Alarmı: Buca'da Ekranlardaki Tehlike Masaya Yatırıldı!


25 November 20255 dk okuma9 görüntülenmeSon güncelleme: 26 November 2025

Buca Belediyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü kapsamında düzenlediği "Aşk Bu Değil" atölyesi ile televizyon dizilerindeki şiddeti masaya yatırdı. Atölyede, dizilerde şiddetin romantize edilerek sunulması ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin pekiştirilmesi eleştirildi. Katılımcılar, ekranlardaki bu tehlikeye dikkat çekerek, şiddete karşı farkındalığın artırılması gerektiğini vurguladı.

Dizilerdeki Şiddet Neden Tehlikeli?

Televizyon dizileri, günümüzde birçok insan için bir sosyalleşme aracı haline gelmiştir. Özellikle ekonomik durumu kısıtlı olan bireyler için televizyon, dış dünyayla bağlantı kurmanın ve eğlenmenin önemli bir yoludur. Ancak, dizilerde kadına yönelik şiddetin normalleştirilmesi ve hatta romantize edilmesi, toplum üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Bu durum, özellikle genç nesillerin şiddeti kanıksamasına ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derinleşmesine neden olabilir.

Atölyede, güncel televizyon dizilerinden kesitler izlenerek, şiddetin farklı türlerinin nasıl sevgi gibi sunulduğu tartışıldı. Örneğin, kıskançlık, sahiplenme ve kontrol gibi davranışların sevgi göstergesi olarak algılanması, aslında şiddetin birer alt türü olduğu vurgulandı. Bu tür sahnelerin, özellikle genç izleyiciler üzerinde yanlış bir algı oluşturabileceği ve şiddeti normalleştirebileceği belirtildi.

Uzmanlar Ne Diyor?

Buca Belediyesi Sosyolog ve Aile Danışmanı Dr. Sıla Aydemir Korkmaz, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“Büyük çoğunluğu asgari ücret ile geçinen toplumumuzda televizyon bir tür sosyalleşme aracı olarak görülüyor. Bu nedenle dizilerin izlenme oranları çok yüksek. Televizyon dizilerinden, gündüz kuşağı programlarına kadar kadına yönelik şiddeti besleyen, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini perçinleyen dizi kurguları, kadının pasif konumunu pekiştirip şiddet karşısında sessiz kalmaya teşvik ediyor. Bu konuda ciddi önlemler alınmalı.”

Dr. Korkmaz, ayrıca kadına yönelik şiddeti engelleyen hukuki mekanizmalar kadar, medya gerçeğiyle de mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Medyanın, kadına yönelik şiddeti besleyen ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştiren yayınlardan kaçınması, aksine farkındalık yaratıcı ve eğitici içeriklere yer vermesi gerektiği belirtildi.

Şiddete Karşı Nasıl Durmalıyız?

Dizilerdeki şiddetin olumsuz etkilerinden korunmak ve şiddete karşı durmak için bireysel ve toplumsal düzeyde yapılması gerekenler bulunmaktadır:

  • Bilinçli İzleyici Olmak: Dizilerdeki şiddet içerikli sahnelerin farkında olmak ve bu sahnelerin normal olmadığını bilmek.
  • Eleştirel Yaklaşmak: Dizilerdeki karakterlerin davranışlarını sorgulamak ve şiddeti meşrulaştıran unsurları tespit etmek.
  • Farkındalık Yaratmak: Çevremizdeki insanları dizilerdeki şiddet konusunda bilgilendirmek ve tartışma ortamı yaratmak.
  • Şiddete Karşı Ses Çıkarmak: Şiddet içeren yayınları şikayet etmek ve yapımcıları bu konuda uyarmak.
  • Eğitici İçerikleri Desteklemek: Şiddeti önlemeye yönelik farkındalık yaratıcı ve eğitici programları desteklemek.

Buca Belediyesi'nin düzenlediği "Aşk Bu Değil" atölyesi, televizyon dizilerindeki şiddetin tehlikelerine dikkat çekerek, toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli bir katkı sağlamıştır. Bu tür etkinliklerin devamlılığı, şiddete karşı mücadelede önemli bir rol oynayacaktır. Unutulmamalıdır ki, şiddete karşı sessiz kalmak, şiddeti desteklemek anlamına gelir.