Çivisiz Mimarinin Sırrı: 700 Yıllık Işıklı Cami!
İzmir Ege Haberleri

Çivisiz Mimarinin Sırrı: 700 Yıllık Işıklı Cami!


15 June 20255 dk okuma11 görüntülenmeSon güncelleme: 10 July 2025

Kocaeli'nin İzmit ilçesinde, Bağlıca köyünde bulunan Işıklı Cami, çivi kullanılmadan inşa edilmiş eşsiz ahşap mimarisiyle tam 7 asırdır dimdik ayakta duruyor. Bu tarihi yapı, sadece mimari özellikleriyle değil, aynı zamanda taşıdığı manevi değerle de bölge halkı için büyük bir önem arz ediyor. Peki, bu olağanüstü caminin sırrı ne?

Işıklı Cami'nin Tarihi ve Mimarisi

Işıklı Cami, Orhan Gazi döneminde bölgenin fethiyle görevlendirilen Gazi Akçakoca tarafından yaptırılmıştır. Yaklaşık 710 yıllık bir geçmişe sahip olan bu cami, 33 dönümlük geniş bir mezarlık alanının ortasında yer alıyor. Geleneksel "çantı" tekniğiyle inşa edilen camide, ahşap parçalar birbirine çivi kullanılmadan geçirilerek sabitlenmiş. Bu özel teknik, yapının depremlere ve diğer doğal afetlere karşı dayanıklılığını artırıyor. Caminin dört ana bölümden oluşan mimarisi, yüzyıllardır zamana ve doğa koşullarına meydan okuyor.

Yapının dikkat çekici özelliklerinden biri de duvarlardaki hava delikleri ve tabanın yerden yükseltilerek sağlanan hava akımı. Bu sayede yapı üzerindeki nem ve yağışın etkisi en aza indiriliyor, ahşap yapının uzun ömürlü olması sağlanıyor. Bu detaylar, o dönemin mühendislik bilgisinin ne kadar ileri düzeyde olduğunu gözler önüne seriyor.

Efsaneler ve Manevi Değer

Rivayetlere göre, Işıklı Cami adını kutsal gecelerde yapının üzerinden göğe doğru yükselen ışık huzmelerinden alıyor. Bu olağanüstü olay, caminin halk arasında "Işıklı Cami" olarak anılmasına neden olmuş. Aynı zamanda "Cuma Camisi" olarak da bilinen bu yapı, geçmişte dört farklı köy halkının ortak ibadet merkezi olarak kullanılmış. Caminin manevi atmosferi, ziyaretçilerini derinden etkiliyor ve geçmişe bir yolculuk yapmalarını sağlıyor.

Bağlıca köyü sakinlerinden 77 yaşındaki Zekeriya Özcan, caminin tarihi değerini sonradan öğrendiklerini belirtiyor: "Geçmişte Bursa Anıtlar Yüksel Kurulu'ndan gelmişlerdi. Onlar, 'biz burada çalışma yapacağız' diyene kadar yapının bu kadar değerli ve uzun ömürlü olduğunu bilmiyorduk. Biz de onlardan öğrendik. Caminin 710 yıllık olduğunu söylemişlerdi."

Özcan ayrıca, geçmişte dört köyün cuma ve bayram namazlarını Işıklı Camisi'nde kıldığını ifade ediyor: "Burası mezarlığın ortasında bir yapı. Şu anda 2 köy olarak bayram namazlarını burada kılıyoruz."

Çivi kullanılmadan yapılan bu yapının tarihine dair aile büyüklerinden bilgiler aktaran Özcan, "Benim büyüklerimden Zekeriya ismini taşıyan dedemiz, burayı yeniden imar etmek istemiş ancak farklı bir hadise yaşamış, hayvanları ölmüş. O dönem devlet büyüklerini de köye davet etmişler. O hadise yaşanınca, gelen yetkililer, 'buraya bir şey yapmak istiyorsanız bunun etrafına ilave bina yapın' demişler. Ondan sonra bu sağ ve sol kısımdaki eklemeler yapılmış" şeklinde konuştu.

Bağlıca Köyü Muhtarı Mehmet Sağlık da, caminin tarihi değerine vurgu yaparak, "Caminin Orhan Gazi dönemine ait olduğunu biliyorum. Geçmişte Cuma Camisi olarak biliniyordu. Şu bir gerçek, çok eski bir cami. Türkiye'de bu yapılardan 100 tane olduğundan bahsediliyor. Şu anda Vakıfların kontrolünde. Eskiden cuma namazları sıkça burada kılınırdı ama son zamanlarda sadece bayram namazları kılınıyor. Restore de yapıldı ama içi bozulmadı. Geceleri burada ışıkların yandığını görenler var. İçeride bir şeylerin olduğunu biz de hissediyoruz" ifadelerini kullandı.

Işıklı Cami, sadece bir ibadethane olmanın ötesinde, geçmişten günümüze uzanan bir köprü, bir kültür mirasıdır. Çivisiz mimarisi, efsaneleri ve manevi değeriyle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Bu eşsiz yapıyı görmek ve tarihine tanıklık etmek, unutulmaz bir deneyim olacaktır.