Çiğli Belediyesi, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla "Kentsel Su Yönetimi" semineri düzenledi. Seminerde, iklim değişikliğinin etkileri ve Çiğli'nin su kaynakları üzerindeki baskısı ele alındı. Uzmanlar, alınması gereken önlemler konusunda uyarılarda bulundu. Peki, Çiğli'yi bekleyen tehlikeler neler? İşte seminerden öne çıkan başlıklar...
İklim Değişikliği Çiğli'yi Nasıl Etkiliyor?
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Amenajmanı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ufuk Özkan, seminerde yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin İzmir genelinde etkili olduğunu, ancak Çiğli'nin kentsel ısı adası etkisi nedeniyle daha fazla etkilendiğini belirtti. Özkan, "Kentsel ısı adası, kırsal alanlara kıyasla daha yüksek sıcaklıklara maruz kalan kentleşmiş alanları ifade etmektedir. İklim değişikliği İzmir genelinde etkili olmaktadır. Ancak yağış miktarı azalmasa da düzensizleşmiş, ani ve kısa süreli yağışlar nedeniyle sel ve taşkın riski artmaktadır" dedi.
Dr. Özkan, yıllık ortalama sıcaklıkların yükselmesi ve gece sıcaklıklarının 25°C seviyelerinde seyretmesinin, bitkilerin kuraklık stresine girmesine ve su kaynaklarının azalmasına neden olduğunu vurguladı. Suyun korunmasının hem toplum sağlığı hem de ekosistem açısından kritik olduğunu ifade etti.
- Kentsel ısı adası etkisi: Çiğli'de sıcaklıklar artıyor.
- Düzensiz yağışlar: Sel ve taşkın riski yükseliyor.
- Kuraklık stresi: Bitki örtüsü ve su kaynakları tehdit altında.
Çiğli İçin Ne Yapılmalı?
Çiğli'nin kıyısal bir ekosisteme sahip olduğunu, sel ve taşkın riskinin yüksek olduğunu belirten Dr. Özkan, ilçede yeşil alanların artırılması, geçirimli yüzeylerin yaygınlaştırılması ve dere kıyısı ekosistemlerinin korunması gerektiğini söyledi. Özkan, "Derelerin içerisine beton kesitler oluşturmak doğru değil. Bunun yerine dere kıyılarına en az 30 metre genişliğinde yeşil alanlar kazandırılmalı" diye konuştu.
Dr. Özkan, İzmir’in 2030-2050 yılları arasında tarımdan vazgeçmek zorunda kalabileceğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü; “Hem çok sıcak olacak hem de su kaynakları yetersiz kalacak. Bu durum, gıda krizi ve işsizlik problemlerini beraberinde getirecek. Öte yandan orman arazileri yanlış kullanım ve yangın gibi nedenlerle yok olabilir. Bu sorunların önüne geçmek için su tutma bahçeleri, yağmur bahçeleri, yeşil çatılar ve yamaç arazilere yağmur suyu birikinti alanları oluşturulması, gibi uygulamalar hayata geçirilmeli. Çiğli’de yer alan yamaç araziler su birikinti alanları oluşturulması noktasında büyük bir öneme sahiptir. Ayrıca yeşil koridor anlayışı benimsenmeli; yol ve kavşaklara ağaç dikilmeli, sulak alanlar korunmalı ve artırılmalı. Böylece hem su kaynaklarımızı koruyabilir hem de karbon salınımını azaltarak daha yaşanabilir bir çevre oluşturabiliriz.”
Başkan Yıldız'dan Su Yönetimi Vurgusu
Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, seminerde yaptığı konuşmada, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini sağlamak ve daha yaşanabilir bir ilçe için önemli adımlar attıklarını belirtti. Yıldız, "Kentsel Su Yönetimi seminerimizde de gördük ki, iklim krizinin etkileri her geçen gün daha fazla hissediliyor. Özellikle Çiğli gibi kıyısal ekosistemlere sahip, sanayi bölgeleriyle iç içe olan ilçeler bu durumdan daha fazla etkileniyor. İklim değişikliğinin yağış rejiminde yarattığı düzensizlikler, sel ve taşkın riskini artırırken, artan sıcaklıklar su kaynaklarımız üzerinde baskı oluşturuyor. Biz, bu sorunun farkında olarak, yeşil alanları artırmak, suyun doğal döngüsünü destekleyen projeler geliştirmek ve Çiğli’nin ekosistemini koruyacak adımlar atmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
Başkan Yıldız, bilim insanları ve uzmanlarla iş birliği yaparak, Çiğli’yi iklim krizine karşı dirençli bir kent haline getirmek için kararlı adımlar atmaya devam edeceklerini vurguladı. "Yaşam kaynağımız olan suyu korumak hepimizin sorumluluğu ve biz bu sorumluluğun bilincindeyiz" ifadelerini kullandı.
Çiğli'de düzenlenen "Kentsel Su Yönetimi" semineri, iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkilerini ve alınması gereken önlemleri bir kez daha gözler önüne serdi. Seminerde yapılan uyarılar, Çiğli'nin geleceği için su yönetiminin ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Çiğli Belediyesi'nin bu konuda attığı adımlar ve kararlılığı, umut verici olsa da, sorunun çözümü için tüm paydaşların iş birliği yapması gerekiyor. Aksi takdirde, Çiğli'yi bekleyen tehlikeler kaçınılmaz olabilir.