
Çiftçi Alarm Veriyor! Tarlalar Elden Gidiyor Mu? İşte Kritik Açıklama
Türkiye'de tarım sektörü zor günler geçiriyor. İki yıl üst üste ekilmeyen tarım arazilerinin devlet eliyle kiraya verilmesi uygulaması çiftçiler arasında büyük endişe yaratıyor. Tarım-Sen Genel Başkanı Umut Kocagöz, bu uygulamanın çiftçilerin sorunlarına çözüm olmadığını, aksine mülksüzleşme tehlikesini artırdığını belirtiyor. Peki, çiftçileri bekleyen tehlikeler neler? Bu uygulamanın sonuçları ne olacak?
Çiftçinin Üretememe Krizi
Kocagöz, çiftçilerin uzun yıllardır üretememe kriziyle mücadele ettiğini vurguluyor. Yüksek enflasyon, artan mazot, gübre ve tohum fiyatları çiftçinin borç yükünü artırıyor. Borçlarını ödeyemeyen çiftçiler üretimden kopmak zorunda kalıyor. Bu durum, Türkiye'de tarımın geleceği açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Kocagöz, "Çiftçiler uzun yıllardır üretemem kriziyle baş etmeye çalışıyorlar. Enflasyonun yüksekliği sebebiyle her yıl mazot, gübre, tohum fiyatları artıyor. Çiftçinin borcu da artıyor. Bu borçları ödeyemediği için üretimden kopan çiftçilerin sayısı da artıyor," diyor.
Devletin bu soruna çözüm bulmak yerine, arazileri çiftçinin elinden alıp başkasına kiraya vermesi, sorunu çözmek yerine baypas etmek anlamına geliyor. Bu durum, tarımın giderek şirketleşmesine ve küçük çiftçinin yok olmasına yol açacak bir süreci tetikliyor.
Mülksüzleşme ve Tekelleşme Tehlikesi
Kocagöz, bu uygulamanın ciddi bir mülksüzleşmeye yol açacağını belirtiyor. Borçlu olan ve arazisini işleyemeyen küçük çiftçiler, topraklarını satmak veya fabrikalarda çalışmak zorunda kalacak. Bu durum, kırsal bölgelerden kentlere göçü hızlandıracak ve tarım arazilerinin tek elde toplanmasına, yani tekelleşmeye yol açacak.
Kocagöz, "Borcu harcı olan küçük çiftçi de arazisini işleyemiyorsa arazisini satmakla, gidip bir fabrikada çalışmakla yüzleşecek. Kentlerde, çeperlerde, OSB’lerde düşük ücretli çalışan olarak hayatına devam etmek zorunda kalacak," ifadelerini kullanıyor.
Bu durumun önüne geçmek için çiftçilerin örgütlenmesi ve haklarını savunması gerekiyor. Ancak Türkiye'de çiftçi örgütlenmesi hala çok zayıf. Çiftçilerin bir araya gelerek güçlerini birleştirmesi ve tarım politikalarına müdahale etmesi gerekiyor.
Şirketleşme ve Tarım Arazilerinin Amaç Dışı Kullanımı
Kocagöz, yeni yasalarla tarım arazileri üzerinde madencilik, enerji, inşaat gibi faaliyetlerin yürütülmesinin tarımdan kopuşu hızlandırdığını belirtiyor. Bu kiralanma süreci, enerji, maden ve turizm sektörlerinin tarım arazilerinde daha hızlı yaygınlaşmasına zemin hazırlayacak.
Türkiye'de tarım arazilerinin korunması ve çiftçinin desteklenmesi gerekiyor. Aksi takdirde, ülke tarımının geleceği tehlikeye girecek ve gıda güvenliği riske atılacaktır.
Özetle:
- İki yıl ekilmeyen tarım arazilerinin kiraya verilmesi uygulaması çiftçileri olumsuz etkileyecek.
- Bu uygulama, üretememe krizine çözüm olmayacak, aksine mülksüzleşme tehlikesini artıracak.
- Tarım arazilerinin tek elde toplanması, tekelleşme süreçlerini hızlandıracak.
- Çiftçilerin örgütlenmesi ve haklarını savunması gerekiyor.
- Tarım arazilerinin korunması ve çiftçinin desteklenmesi gerekiyor.
Sonuç
Türkiye tarımı kritik bir dönemeçte. Çiftçilerin sorunlarına çözüm bulmak ve tarım arazilerini korumak için acil önlemler alınması gerekiyor. Aksi takdirde, ülke tarımı şirketlerin kontrolüne girecek ve küçük çiftçiler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu durumun önüne geçmek için çiftçilerin örgütlenmesi, haklarını savunması ve tarım politikalarına müdahale etmesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, toprak varsa hayat vardır!