CHP'li Yönetici Neden Tutuklandı? Seçimlere Gölge mi Düşüyor?
İzmir Ege Haberleri

CHP'li Yönetici Neden Tutuklandı? Seçimlere Gölge mi Düşüyor?


08 November 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 08 November 2025

CHP Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen "Veri Uygulaması" soruşturması kapsamında CHP Bilgi İşlem Sorumlusu Orhan Gazi Erdoğan’ın tutuklanmasına sert tepki gösterdi. Yakupoğlu, Erdoğan’ın Eylül 2023’te alınan seçmen kütüğünü sormaları üzerine tutuklandığını belirterek, bu durumun seçim güvenliğini ortadan kaldırmaya yönelik bir hamle olduğunu iddia etti.

Tutuklamaya Gerekçe Gösterilen İddialar

İBB'ye yönelik "Veri Uygulaması" soruşturması kapsamında gerçekleşen tutuklamaya gerekçe olarak, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) tarafından hazırlanan bir rapor gösterildi. Rapora göre, "İstanbul Senin" uygulaması içerisinden 4,7 milyondan fazla kişinin kişisel verilerinin yurt dışında iki farklı ülkeye gönderildiği tespit edildi. Ancak CHP YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, bu iddialara yazılı bir açıklama ile yanıt vererek tutuklama kararını eleştirdi.

Yakupoğlu'ndan Sert Eleştiriler ve Yasal Dayanaklar

Yakupoğlu, açıklamasında 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunun 47. maddesine atıfta bulunarak, seçmen kütüklerinin seçimlere katılma yeterliliğini taşıyan siyasi merkezlerce talep edildiğinde, Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen giderin Maliye veznesine yatırılması ve makbuzun ibrazı kaydıyla, bir seçim döneminde iki defadan fazla olmamak üzere ilçe seçim kurulu başkanınca bilgisayar ortamında veya liste düzeyinde imza karşılığında istek sahibine verilebileceğini hatırlattı. Ayrıca, aynı kanuna göre her seçim öncesinde seçmen kütüklerinin seçime katılacak siyasi partilere verildiğini ve bu listelerin muhtarlıklarda askıya çıkarıldığını, Yüksek Seçim Kurulu resmi internet sitesi ve E-Devlet üzerinden denetlemeye açıldığını belirtti.

Yakupoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Neticede bugün Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkez Bilişim Teknolojileri Merkezi Koordinatörü Sayın Orhan Erdoğan tutuklandı. Sayın Orhan Erdoğan 2013 yılından bu yana yukarıda ifade ettiğim süreçleri bilen ve benimle birlikte yaşayan parti emekçisidir. Seçim dönemi dışında seçmen hareketlerini görebilmek için partimiz kanunun kendisine tanıdığı hak çerçevesinde yurt içi ve yurt dışı seçmen kütüklerini ister. Gerek seçim dönemlerinde gerek dışında bu listeler tüm siyasi partilerin yaptığı gibi il ve ilçe başkanlıkları ile kendi intranet kapalı sistemi üzerinden paylaşılır. Ben 2011 yılından bu yana Yüksek Seçim Kurulu'nda Cumhuriyet Halk Partisi Temsilciliği görevini sürdürüyorum ve partim adına tüm başvuruları yapıyorum. Seçmen kütükleri alınması başvurularını da ben yaptım ve gerek görülürse yapacağım. Sayın Orhan Erdoğan'a Eylül 2023 tarihinde aldığımız seçmen kütüğünü sormuşlar ve tutuklamışlar, pes diyorum."

Yakupoğlu, 2015 tarihinde Yüksek Seçim Kurulu'nun SEÇSİS (seçim işletim sistemi),SİPPORT (siyasi parti paylaşım portalı),SSPS (seçim sonuç paylaşım sistemi) gibi bilişim altyapılarını inşa ederek siyasi partilerle online iletişim kurduğunu ve bu sistemlerin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde hem Yüksek Seçim Kurulu hem de siyasi partilerin bilişim ve üye yazım sorumluları tarafından desteklendiğini vurguladı.

Seçim Güvenliği Tartışmaları Alevleniyor

CHP'li Orhan Gazi Erdoğan'ın tutuklanması, yaklaşan yerel seçimler öncesinde seçim güvenliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Yakupoğlu'nun açıklamaları, tutuklamanın siyasi bir motivasyon taşıdığı ve seçim sürecine müdahale amacı güttüğü yönündeki endişeleri artırdı. YSK'nın konuyla ilgili nasıl bir tutum sergileyeceği ve seçim güvenliğinin sağlanması için hangi önlemlerin alınacağı merakla bekleniyor.

Mehmet Hadimi Yakupoğlu'nun açıklamaları ve YSK'nın 21 Eylül 2023 tarihli kararı, seçmen kütüklerinin siyasi partilerle paylaşımının yasal dayanaklarını ve usullerini ortaya koyarken, tutuklama kararının zamanlaması ve gerekçeleri, kamuoyunda derin soru işaretleri yaratmaya devam ediyor. Seçim güvenliğinin sağlanması ve şeffaf bir seçim sürecinin yürütülmesi için tüm paydaşların sorumluluk alması gerektiği vurgulanırken, yaşanan gelişmelerin seçim sonuçlarına nasıl bir etki yapacağı ise belirsizliğini koruyor.