14 Mayıs 2025 Çarşamba

CHP'li Murat Bakan'dan Kritik Çağrı: Adayımız Nerede?

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, İz Dergi’nin 19 Mayıs mitingi için hazırladığı özel sayıda dikkat çekici bir yazı kaleme aldı. Bakan, yazısında Türkiye'nin kritik bir eşikte olduğunu vurgulayarak, yaklaşan seçimlerin sadece bir iktidar değişikliği değil, aynı zamanda rejimin de oylanacağı bir süreç olduğunu belirtti.

Türkiye'de Demokrasi Alarm Veriyor mu?

Bakan, yazısında iktidarın hukuku kendi gücünü pekiştirecek bir araca dönüştürdüğünü, yargının yürütmenin sopası haline geldiğini, medyanın susturulduğunu ve yasamanın etkisizleştirildiğini ifade etti. Lord Acton'un "Güç yozlaştırır; mutlak güç mutlaka yozlaştırır" sözünü hatırlatan Bakan, iktidarın mutlaklaşan gücünün sadece kurumları değil, toplumsal dokuyu da zehirlediğini savundu. Bu düzenin, demokrasiye inanmayanların kendilerine iyi bir hayatı, halka ise sefaleti layık gördüğü bir çöküş düzeni olduğunu vurguladı.

Bakan, iktidarın artık sadece sefaleti değil, korku ve tehdit ürettiğini, farklı düşünen herkesi kriminalize ederek meşruiyetini zorla tahkim etmeye çalıştığını ileri sürdü. Demokrasilerde farklı kurumsal aktörlerin karar alma süreçlerine dahil olmasını sağlayan "veto oyuncuları kuramı"nın Türkiye'de tam tersine işlediğini, tüm veto yetkilerinin tek bir merkezde toplandığını, denge-denetim mekanizmalarının işlevsiz hale getirildiğini ve anayasal fren sistemlerinin askıya alındığını belirtti.

Ekrem İmamoğlu Neden Hedefte?

Murat Bakan, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ve sosyal medya hesaplarının kapatılmasının ardından yaşananları da değerlendirdi. Bu durumun, halkın özgür iradesini hedef alan, doğrudan demokrasiyi boğmaya yönelik sistematik bir müdahale olduğunu savundu. İktidarın, umudu temsil eden, kitleleri harekete geçiren, gençlerle, kadınlarla ve dar gelirli yurttaşlarla samimi bağlar kurabilen her siyasi figürü hedef haline getirdiğini iddia etti.

Bakan, İmamoğlu'nun yalnız olmadığını, arkasında Saraçhane'yi dolduran milyonların, Maltepe'den Yozgat'a, Samsun'dan Konya'ya meydanlara taşan toplumsal bir uyanışın olduğunu vurguladı. Yakında İzmir'de de bu meydanları dolduracak olan halkın, bu sesi sahiplenmeye hazırlandığını ifade etti.

"Çaresiz iktidara" seslenen Bakan, demokrasilerde yarışın adil olması gerektiğini, yarışacak adayların eşit konuşması, eşit yarışması ve eşit koşullarda halka ulaşması gerektiğini söyledi. Bugün Türkiye’nin yarısından fazlasının, Ekrem İmamoğlu’nun özgürce yarışmasını ve Cumhurbaşkanı olmasını istediğini, bu talebin sadece bir siyasi tercihten ibaret olmadığını, adalet, eşitlik ve özgürlük talebi olduğunu belirtti.

CHP'nin Mücadele Çağrısı

Genel Başkan Özgür Özel’in sözlerini hatırlatan Bakan, "Adayımızı yanımızda, sandığı önümüzde görmek istiyoruz" çağrısında bulundu. Bu mücadelenin sadece Ekrem İmamoğlu’nun şahsı için değil, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu bir cumhuriyetin yeniden inşası için olduğunu vurguladı. Bu seçimlerin, halkın kendi kaderine sahip çıkma mücadelesi olduğunu ve CHP olarak bu sürecin takipçisi değil, taşıyıcısı olacaklarını belirtti.

  • İmamoğlu’nun sesini kısmak isteyenlere karşı milyonlarca imzayla karşılık verecekler.
  • Meydanları büyütecekler.
  • Sandığı zorlayacaklar.

Bakan, yazısını "Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber, ya hiçbirimiz!" sözleriyle tamamladı.

Murat Bakan'ın bu yazısı, yaklaşan seçimler öncesinde siyasi arenada yankı uyandıracak gibi görünüyor. CHP'nin bu süreçteki rolü ve stratejileri merakla bekleniyor. Seçimlerin adil ve eşit şartlarda yapılması talebi, muhalefetin en önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek.

İlgili Haberler