Aydın'da Bebek Katili Babaya Müebbet! Kan Donduran Detaylar
Aydın'ın Söke ilçesinde, yıllar önce işlenen ve büyük yankı uyandıran bebek cinayetleri davasında karar çıktı. İki bebeğini öldürmekle suçlanan baba müebbet hapis cezasına çarptırılırken, anne ise beraat etti. Bu karar, hem kamuoyunda hem de aile içinde büyük tartışmalara yol açtı.
Olayın Geçmişi
Demirçay Mahallesi'nde 2006-2013 yılları arasında meydana geldiği iddia edilen olayda, Ceyhan Keskin (49) ve Hüseyin Keskin (58) çifti, bebeklerini öldürdükten sonra gömdükleri iddiasıyla yargılanıyordu. "Altsoydan akrabayı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan çiftin davası, Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmada Neler Yaşandı?
Tutuklu sanık Hüseyin Keskin, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Daha önce 2003 yılında 1,5 yaşındaki başka bir çocuğunu öldürmekten hüküm giyen Keskin, suçlamaları reddetti. Kendisini şu sözlerle savundu:
Ben karıncayı dahi incitmedim. Keskin ailesi olarak adalet istiyoruz. Eşimi ve çocuklarımı seviyorum. Beraatımı istiyorum.
Anne Ceyhan Keskin ise olayın çok önceden yaşandığını ve bu nedenle hatırlamadığını iddia etti. Mahkeme heyeti, Hüseyin Keskin'e müebbet hapis cezası verirken, Ceyhan Keskin'in beraatine karar verdi.
Karara Tepkiler
Kararın ardından adliye önünde açıklama yapan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) temsilcisi avukat İrem Ergün, konunun takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti. Anne ve babasından şikayetçi olan Vefa Keskin ise karara tepki göstererek şunları söyledi:
Yıllardır hukuk mücadelesi veriyorum. Benim toplamda 6 kardeşim ölüme sürüklendi. Çocukların mezarlarını dahi bilmediğini söyleyen annesi ve babası masum çıkarılıyor. Böyle bir şey olamaz. Bu karar bizim için hiç yoktan iyidir. En ağır cezayı aldırana kadar davanın takipçisi olacağım.
Davanın Ardından
Bu dava, Türkiye'de aile içi şiddet ve çocuk cinayetleri konusundaki hassasiyeti bir kez daha gündeme getirdi. Uzmanlar, bu tür olayların önlenmesi için aile içi iletişimin güçlendirilmesi, psikolojik destek mekanizmalarının yaygınlaştırılması ve çocukların korunmasına yönelik yasal düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, toplumun bu konularda bilinçlendirilmesi ve farkındalık yaratılması da büyük önem taşıyor.
Mahkemenin verdiği karar, Keskin ailesi için bir dönüm noktası olsa da, olayın ardında bıraktığı derin izler ve adalet arayışı devam edecek gibi görünüyor.
