Türkiye'de okul yemeği tartışmaları yeniden alevlendi. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Ömer Ulaş Kırım, Türkiye'de 3 milyon çocuğun yatağa aç girdiğini belirterek, ücretsiz okul yemeği uygulamasının hayati önem taşıdığını vurguladı. Peki, bu durumun nedenleri neler ve çözüm önerileri neler?
Türkiye'de Çocuk Açlığı Gerçeği
Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu, çocukların okullarda sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşabilmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Koalisyon üyesi Ömer Ulaş Kırım, yetersiz beslenen öğrencilerin eğitimde ve toplumda olumsuz sonuçlarla karşılaştığını ifade ediyor. Çocukların sadece kuru ekmek ve zeytinle okula gitmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Kırım, bu durumun çocukların fiziksel gelişimini olumsuz etkilediğini ve eşitsizlikleri derinleştirdiğini söylüyor.
- 3 milyon çocuk yatağa aç giriyor.
- Çocukların %62'si sadece makarna ve ekmek tüketiyor.
- Bu durum, çocukların fiziksel gelişimini olumsuz etkiliyor.
Eşitsizlik ve Çocuk İşçiliği
Kırım, beslenme yetersizliğinin çocukları okuldan uzaklaştırarak çocuk işçiliğine sürüklediğine dikkat çekiyor. Türkiye'de 2 milyondan fazla çocuk işçi olduğunu ve son 10 yılda 700'den fazla çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini vurguluyor. Bu durumun eşitsizliği artırdığını ve toplumsal huzursuzluğa yol açabileceğini belirtiyor. Beslenemeyen bir çocuğun eğitimde başarılı olma ihtimalinin olmadığını savunan Kırım, ücretsiz okul yemeği uygulamasının acilen başlatılması gerektiğini ifade ediyor.
Çözüm Önerileri ve Uygulama Örnekleri
VELİ-DER Genel Başkan Yardımcısı Sibel Yılmaz Yurdakul, dünya genelinde 418 milyon çocuğun ücretsiz okul yemeğine erişebildiğini belirtiyor. Norveç, Japonya, Şili, Hindistan, İsveç, ABD, Brezilya, Kenya, El Salvador ve Pakistan gibi ülkelerde uzun yıllardır okul yemeği programları uygulandığını hatırlatıyor. Yurdakul, okul yemeği ile birlikte temiz suya erişimin de tüm çocukların kamusal hakkı olduğunu vurguluyor ve okullarda su arıtma sistemlerinin kurulması gerektiğini savunuyor.
Yurdakul, ücretsiz okul yemeği için bazı taleplerini şu şekilde sıralıyor:
- Çocukların sağlıklı beslenmesi, sosyal devletin öncelikli görevi olarak görülmelidir.
- Okul yemeği programı, MEB'e bağlı bir genel müdürlük tarafından yürütülmelidir.
- Okullarda çocukların temiz suya erişimini sağlayacak sebil ve çeşmeler oluşturulmalıdır.
Ücretsiz okul yemeği uygulaması, Türkiye'deki çocukların sağlıklı gelişimine katkı sağlayacak, eğitimde fırsat eşitliğini artıracak ve toplumsal huzuru destekleyecektir. Bu nedenle, devletin bu konuda acil adımlar atması ve gerekli bütçeyi ayırması büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı ve iyi eğitimli bir nesil, Türkiye'nin geleceği için en büyük yatırımdır.