Türkiye'de işsizlik sorunu giderek derinleşirken, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) çarpıcı bir rapor yayınladı. DİSK-AR'a göre, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) dar tanımlı işsizlik verileri gerçeği yansıtmıyor ve geniş tanımlı işsizlik oranı %28,8'e ulaşarak son 11 yılın zirvesine yaklaştı. Bu durum, Türkiye ekonomisi ve sosyal yapısı açısından ciddi endişeler yaratıyor.
Gerçek İşsizlik Rakamları Alarm Veriyor
DİSK-AR'ın raporuna göre, gerçek işsiz sayısı 12 milyona dayanmış durumda. TÜİK'in açıkladığı dar tanımlı işsizlik verilerinin gerçeği yansıtmadığı belirtilirken, bu durumun pandemi dönemi oranlarına yakın seyrettiği vurgulanıyor. TÜİK'in verilerine göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı Mart 2025'te bir önceki aya göre 65 bin kişi azalarak 2 milyon 807 bin kişi olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı ise 0,3 puan azalarak %7,9 olarak açıklandı. Ancak DİSK-AR'ın raporu, bu rakamların gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor.
Geniş Tanımlı İşsizlikte Korkutucu Artış
DİSK-AR’ın raporuna göre, geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 2 milyon 182 bin kişi arttı. DİSK-AR ise 2025 mart ayında geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 28,8 olduğunu açıkladı. Yaklaşık 5,3 milyon kişi çalışmaya hazır ancak iş aramaktan vazgeçmiş durumda. Geniş tanımlı kadın işsizliğin oranı ise yüzde 38,2. DİSK-AR tarafından yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Mart 2025’te 11 milyon 730 bin kişi olarak gerçekleşti. Pandemi dönemine yakın seyrediyor Geniş tanımlı işsizlik pandemi döneminde 28-30 aralığına kadar yükselmişti. 2014-2020 arası yüzde 15-20 aralığında seyreden geniş tanımlı işsizlik pandemi döneminde yüzde 25 seviyesinin üstüne çıkmıştı.
İşsizlik Türkiye Ekonomisini Nasıl Etkiliyor?
Yüksek işsizlik oranları, Türkiye ekonomisi üzerinde birçok olumsuz etkiye neden oluyor. İşte bunlardan bazıları:
- Tüketim Harcamalarında Düşüş: İşsizliğin artması, insanların gelirlerinin azalmasına ve dolayısıyla tüketim harcamalarının düşmesine yol açar. Bu durum, ekonomik büyümeyi olumsuz etkiler.
- Sosyal Sorunlar: İşsizlik, yoksulluk, suç oranları ve sosyal huzursuzluk gibi sosyal sorunları tetikleyebilir.
- Vergi Gelirlerinde Azalma: İşsizliğin artması, vergi gelirlerinin azalmasına neden olur. Bu durum, devletin kamu hizmetlerini finanse etmesini zorlaştırır.
- Beyin Göçü: Yüksek işsizlik oranları, eğitimli ve yetenekli kişilerin yurt dışına göç etmesine neden olabilir. Bu durum, ülkenin insan kaynağı potansiyelini azaltır.
DİSK-AR'ın raporu, Türkiye'deki işsizlik sorununun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Gerçek işsizlik rakamlarının yüksekliği, ekonomik ve sosyal açıdan sürdürülebilir politikaların hayata geçirilmesinin önemini vurguluyor. Hükümetin, işsizlikle mücadele konusunda daha etkili adımlar atması ve istihdamı artıracak politikalar geliştirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, işsizlik sorunu Türkiye'nin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturmaya devam edecektir.
