Türkiye’de 21. Yüzyıl Faşizminin Yükselişi
Son dönemde Türkiye’de yaşanan siyasi gelişmeler, 21. yüzyıl faşizmi olarak adlandırılan yeni bir yönetim biçiminin izlerini taşıyor. Geçmiş yüzyıllardan farklı olarak, bu rejim seçimlerle meşruiyet sağlarken, aynı zamanda demokratik hakları sistematik olarak erozyona uğratıyor. Üniversiteler, 1996’dan bu yana ilk kez ortak bir hedef için bir araya gelirken, muhalefetin birlikte hareket etme çabaları dikkat çekiyor.
Seçim Tuzakları ve İktidarın Stratejileri
İktidar, son seçimlerde muhalefetin oylarını etkisiz hale getirmek için çeşitli yöntemlere başvurdu. Özellikle seçim yasalarında yapılan değişiklikler, muhalefetin elini zayıflatmayı hedefliyor. Örneğin, 2023 genel seçimlerinde binlerce oy, teknik düzenlemelerle geçersiz sayıldı. Bu durum, seçimlerin adil bir şekilde yapılıp yapılmadığına dair ciddi soru işaretleri doğurdu.
- Seçim yasalarında iktidar lehine yapılan değişiklikler
- Muhalefetin oylarının etkisiz hale getirilmesi
- Devlet imkânlarının iktidar partisi lehine kullanılması
Muhalefetin Birlik Arayışı ve Üniversitelerin Rolü
Muhalefet partileri, iktidarın baskıcı politikalarına karşı birlikte hareket etmenin önemini kavramış durumda. Üniversiteler ise son yılların en kitlesel eylemlerine ev sahipliği yaparak, demokrasi mücadelesinde kilit bir rol üstleniyor. Öğrencilerin şiddetten uzak duruşu ve kararlılığı, muhalefete yeni bir motivasyon kaynağı oluyor.
İktidar, Kürt meselesi ve yerel seçimlerdeki ittifakları kriminalize ederek muhalefeti bölmeye çalışıyor. Ancak, toplumsal muhalefetin güçlenmesi, bu stratejilerin etkisini azaltıyor. Henüz vakit varken, demokratik direnişin farklı kesimlerce desteklenmesi, Türkiye’nin geleceği için kritik önem taşıyor.
Yaşanan tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin seçimsiz bir döneme doğru sürüklenip sürüklenmediği sorusunu gündeme getiriyor. Muhalefetin birlikte hareket etme becerisi, bu sürecin nasıl şekilleneceğini belirleyecek.