Manifest Grubuna Soruşturma: Sanat Özgürlüğü Mü, Ahlaksızlık Mı?
İstanbul'da Manifest grubuna açılan soruşturma, sanat camiasında büyük bir tartışma başlattı. "Hayasızca hareketler" ve "teşhircilik" suçlamalarıyla başlatılan soruşturma, sanat özgürlüğü savunucuları ile muhafazakar kesimler arasında sert tartışmalara neden oldu. Olayın ardından Grup Yorum'un yaptığı açıklamalar ise tartışmayı daha da alevlendirdi.
Manifest Grubuna Yönelik Soruşturma ve Gerekçesi
6 Eylül'de Küçükçiftlik Park'ta sahne alan Manifest grubu hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın gerekçesi, grubun sahne şovları ve kostümlerinin "edep, iffet, ar ve haya duygularına saldırı niteliği taşıdığı" iddiasıydı. Savcılık, bu tür hareketlerin özellikle çocukları ve gençleri olumsuz etkilediğini savundu. Grubun daha önce de Erzurum'da planladığı konserin, kıyafetlerinin "uygun olmadığı" gerekçesiyle iptal edildiği iddiaları gündeme gelmişti.
Sanat Özgürlüğü Savunucularından Destek Mesajları
Soruşturma kararı sonrası, Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası (Müzik-Sen),Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Ceylan Ertem ve CHP Grup Başkanvekili Murat Emir gibi birçok kişi ve kurum, Manifest'e destek açıklamaları yaptı. Bu açıklamalar genellikle sanat özgürlüğü, kadınların sahnede ifade özgürlüğü ve toplumsal cinsiyet rolleri üzerindeki baskılar temalarına odaklandı. Destekçiler, bu durumu sanat ve kadın özgürlüğüne yönelik bir saldırı olarak nitelendirdi.
- Sanat özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiği
- Kadınların sahnede özgürce ifade edebilmesi gerektiği
- Toplumsal cinsiyet rollerinin sorgulanması gerektiği
Grup Yorum'dan Tartışma Yaratan Eleştiri
Bu gelişmelerin ardından, uzun süredir kendi müzik ve politik duruşları nedeniyle baskı gördüğünü belirten Grup Yorum, Manifest'e destek veren sanatçı ve kuruluşları eleştiren bir açıklama yayımladı. Grup Yorum'un açıklamasında, Manifest'in müziğinin "emperyalizmin yoz kültürü" olduğu ve "ahlaksızlığın özgürlük diye sunulduğu" öne sürüldü. Grup Yorum, kendi üyelerinin hapis cezaları, konser yasakları ve açlık grevleri gibi yaşadıkları zorluklara dikkat çekerek, Manifest hakkında açılan tek bir soruşturma üzerine harekete geçen bu çevrelerin kendilerine neden destek vermediğini sorguladı. Açıklamada, "Bu müzik kültürünün kime, neye hizmet ettiğini düşünmek gerekir" denilerek, kendi mücadelelerinin "halkın" mücadelesi olduğu vurgulandı ve "Grup Yorum halktır, susturulamaz!" ifadeleri kullanıldı.
Manifest grubuna açılan soruşturma ve ardından yaşanan tartışmalar, Türkiye'de sanat özgürlüğü ve ahlak kavramlarının sınırlarını bir kez daha gündeme getirdi. Olayın hukuki süreci devam ederken, sanat dünyasındaki kutuplaşma ve farklı görüşlerin çatışması da sürüyor. Bu durum, sanatın toplumsal rolü ve ifade özgürlüğünün sınırları konusundaki tartışmaların daha da derinleşmesine neden olacak gibi görünüyor.
