İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreteri Mahir Polat'ın tutuklanmasının ardından ağabeyi Cevdet Polat'tan çarpıcı açıklamalar geldi. Cevdet Polat, kardeşinin klostrofobisi olduğunu ve cezaevi koşullarında ciddi sağlık sorunları yaşadığını belirtti.
Mahir Polat'ın Sağlık Durumu Endişe Veriyor
Silivri Cezaevi'nden hastaneye sevk edilerek anjiyo olan ve ardından tekrar cezaevine gönderilen Mahir Polat'ın sağlık durumu, ailesini ve sevenlerini endişelendiriyor. Ağabeyi Cevdet Polat, kardeşinin asansöre dahi binemediğini ve kapalı alanda kalmaktan büyük rahatsızlık duyduğunu vurguladı.
Cevdet Polat, "Mahir'de klostrofobi var, asansöre dahi binemez, şimdi o kapalı yerde ciddi sorun yaşıyor" ifadelerini kullandı. Bu durum, Mahir Polat'ın cezaevi koşullarında yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor.
Klostrofobi Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Klostrofobi, kapalı veya dar alanlarda bulunmaktan duyulan yoğun korku ve endişe halidir. Bu fobiye sahip kişiler, asansör, tünel, MR cihazı gibi yerlerde panik atak geçirebilirler. Klostrofobinin belirtileri şunlardır:
- Nefes darlığı
- Terleme
- Titreme
- Kalp çarpıntısı
- Baş dönmesi
- Bayılma hissi
Klostrofobi, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir ve tedavi gerektirebilir.
Cezaevi Koşulları ve Klostrofobi
Cezaevi koşulları, klostrofobi rahatsızlığı olan kişiler için oldukça zorlayıcı olabilir. Kapalı ve dar alanlar, sürekli gözetim altında olma hissi ve sosyal izolasyon, bu kişilerin semptomlarını tetikleyebilir. Mahir Polat'ın durumunda da, cezaevi koşullarının klostrofobisini tetiklediği ve sağlık sorunlarına yol açtığı düşünülüyor.
Mahir Polat'ın yaşadığı bu durum, cezaevlerindeki sağlık koşullarının ve özellikle ruh sağlığı hizmetlerinin önemini bir kez daha gündeme getiriyor. Klostrofobi gibi rahatsızlıkları olan tutuklu ve hükümlülerin, uygun tedavi ve destek hizmetlerine erişimi sağlanmalıdır.
Mahir Polat'ın cezaevinde yaşadığı klostrofobi krizi, sevenlerini ve yakınlarını derinden üzdü. Ailesi ve avukatları, Polat'ın sağlık durumunun iyileştirilmesi ve uygun tedavi koşullarının sağlanması için yetkililere çağrıda bulunuyor. Bu durum, cezaevlerindeki sağlık hizmetlerinin ve özellikle ruh sağlığına yönelik desteklerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
