28 Nisan 2025 Pazartesi

Kendimden Rahatsızım: Memnuniyetsizlik Başlangıcı mı?

Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir radyo programında, modern insanın boş kalp ve boş akıl sendromunu ve bunun temelinde yatan anlama ahlakını kaybetme sorununu ele aldık. Program sonrası içimde tarifsiz bir huzursuzluk vardı. Sanki tüm şehir benim gibiydi, sokaklara dökülmüştü. Bir türlü sakinleşemiyordum. Ne yapsam bu iç sıkıntısından kurtulamıyordum. Sonunda kendimi Valide-i Atik Camii'nin bahçesinde buldum.

Güllerle Dertleşme ve Çınarın Gölgesi

Güllerle konuşmaya çalıştım, onlara şirinlikler yaptım ama yüzüme bile bakmadılar. Bahçedeki o yaşlı çınarın gölgesine sığınmak istedim, o da beni kabul etmedi. İlk gençlik yıllarımda abdest almaktan keyif aldığım şadırvan bile beni tanımamazlıktan geldi. İçimde bir umutla, gençliğimde müezzinden izin alarak tesbihat yaptığım mahfile yöneldim. Orada bir cüz okuyarak rahatlayacağımı düşünmüştüm ama bir sayfayı bile tamamlamakta zorlandım.

Çay ve Müezzin Bey

Çaresizce çay ocağına geçtim ve "Emmi, demli bir çay" diye seslendim. Çay geldi ama beklediğim gibi değildi. Tam o sırada, uzun zamandır görmediğim, öğrencilik yıllarımda bana çok yardımı dokunan, hatta evine götürüp ailesiyle birlikte yemek yememi sağlayan caminin baş müezzini göründü. Heyecanla yerimden fırlayıp elini öptüm. Sanki yıllar hiç geçmemiş gibi bana sımsıkı sarıldı ve "Nerelerdesin be hafızım, özlettin yahu" diye fısıldadı. O an, kurumaya yüz tutmuş gönlümün çölüne rahmet damlaları düşmüştü.

Müezzin Bey, o eski Düzceli Çerkes Beyi, her zamanki müşfik ama gür sesiyle "Otur hele" dedi. Oturduk. "Ne âlemdesin?" diye sordu. "Nasılsın?" yerine hep bu ifadeyi kullanırdı. Zihnimde eski günlere döndüm, hatıralar canlandı. Cevaben, "Rahatsızım kendimden" dedim.

Rahatsızlık ve Yadırgama Ahlakı

"OLMALISIN" dedi müezzin bey, "Kendinden rahatsız olmalısın, yadırgamalısın... Rahatlık, rahatsız etmeli... Kendinden memnuniyet sonun başlangıcıdır." Olan biteni ona anlattım, beni kesmeden dinledi. Sonunda, ruhuma dokunan sözleriyle beni düştüğüm kuyunun dibinden çekip çıkardı.

Müezzin bey devam etti: "Yerlisi değiliz bu dünyanın. Muhaciriyiz. Misafirliğin gereklerini yerine getirmeliyiz o zaman. Gönül bağlamamalıyız. Saçımızı çözmemeliyiz ona karşı. Bırakmamalıyız kendimizi kucağına. Bu ise rahatsızlıkla olur. Bulunduğun yeri yadırgamakla mümkündür. Alışmamakla elde edilir."

  • Az okumamdan rahatsızım.
  • Okuduğumu tam anlamamaktan rahatsızım.
  • Severken aşırılığa gitmekten, sevilirken tümüyle teslim olmaktan rahatsızım.
  • Sevinirken önünü ardını düşünmemekten, üzülürken diplere yuvarlanmaktan rahatsızım.
  • Yadırgıyorum kendimi.

İman ve İbadetlerdeki Eksiklikler

İman hususunda bütünüyle şirkten aranamamış olma ihtimalinden rahatsızım. Nifaktan sıyrılıp tam bir infak ahlakına erişememiş olmaktan, zekâtı miktarınca ve vakti vaktine vermeyi başarırken aynı kökten olan tezkiye olamamaktan, nefsimi, aklımı, kalbimi yalan ve yanlıştan arındıramamaktan rahatsızım. İbadetlerimde rızayı tutturamamış olmaktan, zaman zaman riyaya kaymış olmaktan rahatsızım. Salih amelleri yerine getirmek hususunda yeterince gayret gösterememekten rahatsızım. Besmeleyi her işimin başlangıcında esas alırken aynı besmele şuurunu yaptığım işleri sürdürürken ve sonuca ulaştığımda açığa çıkaramamaktan rahatsızım. Kur’an-ı Kerim ile ilişkimi sadakat üzere tesis edememekten, Fahr-i Kâinat Efendimizin izinden birebir gidememekten, azimet yerine sürekli ruhsatı tercih etmekten, itikat hususunda kalbimle dilimi bir edememekten rahatsızım. Yadırgıyorum yerimi.

Evrenle Uyumsuzluk

ALLAH’IN yarattığı canlı cansız ne varsa aynı varlık ailesinin bir üyesi olma bilinciyle nezaketle davranamamış olmaktan rahatsızım. Tabiatı tahrip edişimden, toprağı hor kullanışımdan, havayı kirletmekten, ormanları talan etmekten, suları israf etmekten rahatsızım. Yadırgıyorum kendimi.

  • Büyüklerime karşı hürmet eksikliğimden rahatsızım.
  • Küçüklerime yönelik şefkat noksanlığımdan hatta kendime nobran davranmaktan rahatsızım.
  • İyi evlat, iyi baba, iyi ağabey, iyi dost ve iyi arkadaş olamamış olmaktan rahatsızım.
  • Yadırgıyorum kendimi.

Yaşadığım şehri tam tanıyamamaktan, camilerini temaşa edememiş olmamdan, müzelerini gezememiş olmaktan, sanatkarlarını, zanaatkarlarını, hattatlarını, nakkaşlarını, müzehhiplerini, ressamlarını, şairlerini, müzisyenlerini, bestekarlarını, âşıklarını, meczuplarını tanıyamamış olmaktan, kedilerini yeterince sevememekten rahatsızım. Düğünde, dernekte aşırı sevinip cenazelerden kâfi derecede ibret alamamaktan rahatsızım. Hasılı içime yıkılırken dışıma düşmekten rahatsızım. Yadırgıyorum kendimi.

Müezzin bey, tüm bu söylediklerimi dinledikten sonra "Denge evladım denge" dedi ve şöyle devam etti: "Tüm bunlar güzel hatta dahası da var belki, olmalı da ama itidali sağlayamazsan bu da tersine savrulmak olur. Kendinden memnun olmaman hoş ama bunu putlaştırırsan sen yıkılırsın o ayakta kalır." O gün zorlu bir gündü ama sonu huzurla bitti. Ya Selam!

İlgili Haberler