İşsizlik Sigortası Fonu, 1999 yılında işsiz kalan sigortalılara destek olmak amacıyla kurulmuş ve o zamandan beri önemli bir güvence kaynağı olmuştur. Fon, 2024 yılının ilk dört ayında 68,5 milyar TL gibi büyük bir artış göstererek dikkatleri üzerine çekti. Bu büyüme, işçi ve işveren primleri ile devlet katkılarından kaynaklanmaktadır.
İşsizlik Fonu'nun Büyüme Rakamları
Geçtiğimiz yılı 358 milyar 971 milyon TL ile kapatan İşsizlik Sigortası Fonu, 2024 yılının Nisan ayı sonu itibarıyla 427 milyar 483 milyon TL'lik bir varlığa ulaştı. Bu dönemde fonun gelirleri 146 milyar 83 milyon TL olurken, giderleri ise 77 milyar 572 milyon TL olarak gerçekleşti. En büyük gelir kalemi, 68 milyar 939 milyon TL ile işçi ve işveren primleri oldu. Giderler ise daha çok işsizlik ödeneği ve teşvik ödemelerinden oluştu.
İşsizlik Ödeneği Şartları ve Miktarı
İşsizlik ödeneği alabilmek için bazı şartları yerine getirmek gerekmektedir. İşte o şartlar:
- Kişinin kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalması,
- Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olması,
- Hizmet akdinin feshinden önceki son 3 yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödemesi,
- Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içerisinde İŞKUR'a şahsen veya elektronik ortamda başvurması.
İşsizlik ödeneği miktarı, sigortalının son 4 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanır. Ödenek miktarı, işten ayrılmadan önceki son 4 aylık kazancın yüzde 40'ı olarak hesaplanır. Ancak bu tutar, asgari ücretin yüzde 80'ini aşamaz. 2024 yılı için en düşük işsizlik ödeneği miktarı 10 bin 323 TL olarak uygulanmaktadır.
Ödeme süresi ise sigortalılık süresine göre değişmektedir:
- Son 3 yılda 600 gün sigortalı çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olanlara 180 gün,
- 900 gün sigortalı çalışıp bu primi ödemiş olanlara 240 gün,
- 1080 gün sigortalı çalışıp prim ödemiş olanlara ise 300 gün işsizlik ödeneği verilir.
İşsizlik Fonu'nun Önemi ve Geleceği
İşsizlik Sigortası Fonu, işsiz kalan vatandaşlar için önemli bir güvence sağlamaktadır. Fonun büyümesi, daha fazla kişiye destek olunabileceği anlamına gelmektedir. Ancak, fonun sürdürülebilirliği için gelir ve gider dengesinin iyi yönetilmesi gerekmektedir. Özellikle ekonomik dalgalanmaların yaşandığı dönemlerde, fonun önemi daha da artmaktadır. Bu nedenle, fonun etkin bir şekilde yönetilmesi ve kaynaklarının doğru alanlara yönlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.