İsrail'den Döndüler! Aktivistlerden Şok İddialar: Şiddet Gördük!
Gazze'ye insani yardım götürmek isterken İsrail'in hukuksuz müdahalesiyle karşılaşan Küresel Sumud Filosu aktivistlerinin ifadeleri şoke etti. Türkiye'ye getirilen aktivistler, savcılığa verdikleri ifadelerde İsrail'de yaşadıkları insanlık dışı muameleyi tüm detaylarıyla anlattılar. Fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldıklarını, ters kelepçe takıldığını ve çıplak aramaya alındıklarını belirten aktivistlerin açıklamaları büyük yankı uyandırdı.
Aktivistlerin Ağzından İsrail'deki Dehşet
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ndeki düzenlemeler gereğince Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) çeşitli maddelerinden soruşturma başlattı. Bu kapsamda mağdur-müşteki sıfatıyla ifadelerine başvurulan aktivistler, yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:
- Fiziksel Şiddet: "Gemideyken ve gözaltında tutulduğumuz süre boyunca sürekli fiziksel şiddete maruz kaldık. Bizi darp ettiler, itip kaktılar ve onur kırıcı davranışlarda bulundular."
- Psikolojik Baskı: "Sürekli aşağılayıcı sözler söylediler, tehdit ettiler ve psikolojik olarak baskı altında tuttular. Uyumamıza izin vermediler ve sürekli sorguya çektiler."
- Ters Kelepçe ve Çıplak Arama: "Hiçbir gerekçe göstermeden bize ters kelepçe taktılar ve çıplak aramaya aldılar. Bu, insanlık onuruna aykırı bir muameleydi."
Aktivistlerin ifadeleri, İsrail'in uluslararası sularda yaptığı bu hukuksuz müdahalenin boyutlarını gözler önüne seriyor. Gazze'ye insani yardım götürmek isteyen sivillere yönelik bu türden bir şiddet, uluslararası kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı.
Uluslararası Hukuk Ne Diyor?
Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, uluslararası sularda seyrüsefer özgürlüğünü güvence altına almaktadır. İsrail'in bu sözleşmeye aykırı olarak uluslararası sularda bir gemiye müdahale etmesi ve sivilleri alıkoyması, açık bir hukuk ihlalidir. Ayrıca, aktivistlere yönelik uygulanan şiddet ve insanlık dışı muamele, insan hakları ihlali olarak değerlendirilmektedir. Bu durum, uluslararası toplumun İsrail'e yönelik baskısını artırabilir.
Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi kuruluşlar, İsrail'in bu eylemlerini kınayarak, sorumluların yargılanması çağrısında bulundu. Bu türden olayların tekrarlanmaması için uluslararası toplumun daha etkin bir rol oynaması gerektiği vurgulanıyor. Uluslararası hukuk, sivillerin korunmasını ve insani yardımın engellenmemesini emreder.
Gazze'ye insani yardım götürmek isteyen aktivistlere yönelik bu türden saldırılar, bölgedeki gerilimi tırmandırmakta ve barış umutlarını baltalamaktadır. Uluslararası toplumun, bu türden eylemlere karşı daha kararlı bir duruş sergilemesi ve İsrail'i uluslararası hukuka uymaya zorlaması gerekmektedir.
Sumud Filosu aktivistlerinin yaşadığı bu olay, İsrail'in Filistin halkına yönelik uyguladığı baskının bir başka örneği olarak tarihe geçti. Aktivistlerin cesurca verdikleri ifadeler, bu türden insanlık dışı uygulamaların sona ermesi için bir umut ışığı olabilir.
