15 Mayıs 2025 Perşembe

İmamoğlu Davası: Yeni Ergenekon mu? Fatih Altaylı'dan Şok İddialar!

Gazeteci Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyon hakkındaki açıklamalarına dikkat çekerek çarpıcı iddialarda bulundu. Altaylı, İmamoğlu Davası üzerinden yeni bir Ergenekon Davası yaratılmak istendiğini ve yeni bir baskı dönemi oluşturulmaya çalışıldığını belirtti.

İmamoğlu Davası ve Ergenekon Benzerliği

Fatih Altaylı, yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Cumhuriyet tarihinin eşi benzeri görülmemiş bir suç organizasyonu örneği" ifadesini kullanmasının ardından, bu durumun İmamoğlu Davası'nı farklı bir boyuta taşıdığını vurguladı. Altaylı, "İmamoğlu Davası üzerinden yeni bir Ergenekon Davası yaratılmak ve herkes ve her şey içine tıkılarak yeni bir baskı dönemi oluşturulmak isteniyor, besbelli" diyerek endişelerini dile getirdi.

Ergenekon Davası, Türkiye'de 2007 yılında başlayan ve uzun yıllar süren, birçok siyasetçi, gazeteci ve askerin yargılandığı bir süreçti. Dava, delillerin tartışmalı olması ve yargılama sürecindeki usulsüzlükler nedeniyle eleştirilmişti. Altaylı'nın bu benzetmesi, İmamoğlu Davası'nın da benzer bir şekilde siyasi bir araç olarak kullanılabileceği endişesini taşıdığını gösteriyor.

Siyasi Baskı İddiaları

Altaylı'nın "yeni bir baskı dönemi oluşturulmak isteniyor" ifadesi, Türkiye'deki siyasi iklimin giderek daha otoriterleştiği yönündeki eleştirilere paralel bir yorum olarak değerlendirilebilir. Son yıllarda ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü gibi temel haklar konusunda yaşanan gerilemeler, bu endişeleri daha da artırmış durumda.

Türkiye'de siyasi baskı iddiaları uzun zamandır gündemde. Özellikle 2016'daki darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde, birçok gazeteci, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi tutuklanmış veya görevden alınmıştı. Bu durum, uluslararası kamuoyunda da büyük tepkilere yol açmıştı.

Türkiye'de Hukukun Üstünlüğü ve Demokrasi Tartışmaları

Fatih Altaylı'nın açıklamaları, Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve demokrasi ilkelerinin ne kadar güvence altında olduğu sorusunu yeniden gündeme getiriyor. Özellikle siyasi davalarda yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda yaşanan tartışmalar, bu konudaki endişeleri artırıyor.

Hukukun üstünlüğü, bir devletin tüm kurumlarının ve bireylerinin yasalara uyması ve yasaların herkese eşit uygulanması anlamına gelir. Demokrasi ise halkın kendi kendini yönetme ilkesine dayanır. Bu iki ilkenin birlikte işlemesi, bir ülkenin adil ve özgür bir toplum olmasının temel şartıdır.

Sonuç olarak, Fatih Altaylı'nın İmamoğlu Davası ile ilgili yaptığı açıklamalar, Türkiye'deki siyasi ve hukuki tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Bu tür iddiaların ve endişelerin giderilmesi için, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda somut adımlar atılması ve hukukun üstünlüğü ilkesinin tam olarak uygulanması büyük önem taşıyor.

İlgili Haberler