KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, BBC Farsça kanalına verdiği demeçte, silah bırakmanın Kürtler için bir ölüm fermanı anlamına geleceğini savundu. Öcalan'ın çağrılarına rağmen, Türkiye'nin Kürtleri yok etme politikası güttüğünü ve bu nedenle kayıtsız şartsız silah bırakmanın mümkün olmadığını belirtti.
Bayık'tan Sert Eleştiriler ve Şartlar
Bayık, Öcalan'ın çağrısının gerçekleşebilmesi için Türkiye'nin saldırıları durdurması, Öcalan'ın İmralı'daki koşullarının iyileştirilmesi ve özgürce çalışabileceği bir ortamın sağlanması gerektiğini vurguladı. Mevcut durumda silahsızlanmanın hiçbir kuralla çerçevelenmediğine dikkat çekerek, "Silahsızlanmak, ölüme hazırlanmak anlamına gelir. Biz henüz ölmedik," dedi.
Bayık'ın açıklamalarından satır başları:
- Türkiye'nin saldırıları durdurması şart: "Bize saldırılmadığı sürece, hiçbir şartta saldırmayacağız, denilmesine karşın Türk devleti saldırılarını durdurmuyor."
- Öcalan'ın koşulları iyileştirilmeli: "Önderliğimiz kongreye katılamıyor. Bu durumda kongrenin yapılması mümkün değildir."
- Kürt sorunu siyasi yollarla çözülmeli: "Kürt sorununu askeri yollarla değil, siyasi ve hukuki yollarla çözmek istiyoruz."
Türkiye ile Müzakere Yok
Bayık, Türk devletiyle aralarında hiçbir temas, görüşme ya da müzakere olmadığını belirterek, Öcalan'ın İmralı Cezaevi'nde devlet yetkilileriyle bir müzakere süreci yürüttüğünü ancak bu müzakerelerin içeriğini ve sonucunu bilmediklerini ifade etti. Bayık, "Türk devleti, bizi yok etme politikasında ısrarcı. Ne zaman Önder Apo ateşkes önerse, bunu bozdular ve Kürt sorununun çözümünü istemediler," şeklinde konuştu.
Geri Dönüş Mümkün Değil mi?
PKK yönetimi ve üyelerinin, silahsızlanmanın ardından Türkiye'ye dönmeye hazır olup olmadığı sorusuna Bayık, mevcut koşullarda Türkiye'ye dönmenin hapse girmek anlamına geldiğini ve bu nedenle mümkün olmadığını söyledi. Tek şartlarının Öcalan'a uygulanan kısıtlamaların kaldırılması ve onun özgürce çalışabileceği bir ortamın sağlanması olduğunu belirtti.
Cemil Bayık'ın bu sert açıklamaları, Türkiye-PKK ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Silah bırakma çağrılarına rağmen, Bayık'ın şartları ve Türkiye'ye yönelik eleştirileri, yakın zamanda bir çözümün mümkün olmadığını gösteriyor. Kürt sorununun çözümü için siyasi ve hukuki yolların aranması gerektiği vurgusu ise, gelecekteki olası müzakereler için bir zemin oluşturabilir.
