
Cem Küçük'ten İhbar: Zafer Arapkirli Cumhurbaşkanına Hakaretten Yargılanıyor!
BirGün yazarı ve Medyaterapi programının sunucusu Zafer Arapkirli, yandaş köşe yazarı Cem Küçük'ün hedef göstermesiyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla yargılanmaya hazırlanıyor. 25 Kasım Salı günü Çağlayan Adliyesi'nde hakim karşısına çıkacak olan Arapkirli'nin davası, ifade özgürlüğü ve medyanın üzerindeki baskılar açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.
Olayın Arka Planı: İhbar ve Soruşturma Süreci
Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük, Zafer Arapkirli'nin 23 Ekim 2024 tarihinde X (Twitter) hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımı hedef göstererek, Arapkirli'yi Cumhurbaşkanına hakaret etmekle suçladı. Küçük, paylaşımında "Emniyet ve yargımız bu kişi için gereğini yapmalı" ifadelerini kullanarak savcılığa çağrıda bulundu. Bu çağrı üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçerek soruşturma başlattı.
Savcılık, Arapkirli'nin paylaşımının Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 299. maddesi kapsamında değerlendirilebileceğini belirterek Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni talep etti. Bakanlığın onayıyla Arapkirli hakkında TCK 299/1–2 ve 53. maddeleri uyarınca iddianame düzenlendi. Bu durum, Türkiye'de eleştirel seslere karşı yargı mekanizmasının nasıl kullanılabildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İddianamede Yer Alan Paylaşım ve Talep Edilen Ceza
Arapkirli hakkında açılan davanın temelini, 23 Ekim 2024 tarihinde X platformunda yaptığı "ÇOK KÖTÜ BİR SENARİSTSİN… Zaten hep öyleydin" şeklindeki paylaşımı oluşturuyor. İddianamede, bu paylaşımın Cumhurbaşkanının onur, şeref ve saygınlığını zedelediği iddia edilerek, Arapkirli'nin TCK 299/1-2 kapsamında cezalandırılması talep ediliyor. Bu madde, Cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenlemekte ve hapis cezası öngörmektedir.
Zafer Arapkirli, BirGün gazetesindeki yazılarının yanı sıra, hafta içi her sabah BirGün TV'de yayınlanan Medyaterapi programının sunuculuğunu da yapıyor. Medyaterapi, Türkiye'deki medya gündemini eleştirel bir bakış açısıyla değerlendiren ve kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçlayan bir program olarak biliniyor. Arapkirli'nin bu programdaki yorumları ve yazıları, iktidara yakın çevreler tarafından sık sık eleştiriliyor ve hedef gösteriliyor.
Türkiye'de ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü son yıllarda ciddi bir baskı altında. Birçok gazeteci, yazar ve aktivist, sosyal medya paylaşımları, yazıları veya konuşmaları nedeniyle soruşturma geçiriyor, yargılanıyor ve hatta hapis cezalarına çarptırılıyor. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası alandaki imajını da olumsuz etkiliyor ve Avrupa Birliği ile ilişkilerini gerginleştiriyor.
İfade Özgürlüğü ve Basın Özgürlüğü Tartışmaları
Bu dava, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Birçok hukukçu ve insan hakları savunucusu, Cumhurbaşkanına hakaret suçunun çok geniş kapsamlı yorumlandığını ve eleştirel ifadelerin dahi bu suç kapsamında değerlendirildiğini belirtiyor. Bu durumun, Türkiye'de özgür düşünce ortamını zedelediği ve otosansüre yol açtığı vurgulanıyor.
- İfade özgürlüğü: Herkesin düşüncelerini serbestçe ifade etme hakkı.
- Basın özgürlüğü: Medyanın sansür veya baskı olmadan haber yapma ve yayınlama hakkı.
- Hukukun üstünlüğü: Herkesin yasa önünde eşit olduğu ve adil yargılanma hakkı.
Zafer Arapkirli'nin yargılanması, Türkiye'deki basın ve ifade özgürlüğünün ne kadar kırılgan olduğunu gösteren bir örnek. Bu davanın sonucu, benzer davalar için emsal teşkil edebilir ve Türkiye'deki özgürlükler alanının geleceği açısından önemli bir gösterge olabilir. Bu davanın, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve demokrasi mücadelesi için bir dönüm noktası olabileceği de unutulmamalıdır.
Zafer Arapkirli'nin 25 Kasım'daki duruşması, Türkiye'deki basın ve ifade özgürlüğü savunucuları tarafından yakından takip edilecek. Duruşma, Türkiye'deki yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin ne kadar uygulandığını da gözler önüne serecek. Dava sonucunda verilecek karar, Türkiye'deki özgürlükler alanının geleceği açısından belirleyici olacak.













