Bayık'tan Kritik Açıklama: PKK Feshi İçin Şartlar Neler?
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, PKK'nin 26 Ekim'de Türkiye'den güçlerini çekme kararı ve sürece ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Bayık, "Türk devleti ile Kürtler arasındaki kopukluk ancak demokratik entegrasyon yasalarıyla giderilebilir," diyerek sürecin önemine vurgu yaptı. Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuşan Bayık, Kürtlerin haklarının tanınması gerektiğini belirtti.
Demokratik Siyaset ve Hukuki Boyutun Tanınması
Bayık, Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'taki açıklamasında yer alan "PKK’nin kendini feshi; demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir" ifadesine dikkat çekti. Bu ifadenin devlet yetkililerinin de bilgisi dahilinde olduğunu belirten Bayık, Sırrı Süreyya Önder'in çağrıya ek olarak söylemek istediği sözlerin başlangıçta kabul görmediğini, ancak daha sonra sözlü olarak ifade edilmesine izin verildiğini aktardı. Bu durumun, devletin de demokratik siyaset ve hukuki gerekliliklerin yerine getirilmesiyle bu sürecin gerçekleşebileceğini kabul ettiği anlamına geldiğini ifade etti.
Artık Devletin Önemli Adımlar Atması Gerekiyor
Bayık, sürecin ilerlemesi için devletin önemli adımlar atması gerektiğini vurguladı. PKK'nin feshedilmesi ve silahlı mücadelenin bırakılmasıyla atılan adımların anlamlı hale gelmesi için devletin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini belirtti. Bayık, şu soruları gündeme getirdi:
- Özgürce demokratik siyaset yapılabilecek mi?
- Silahlarını bırakanlar Türkiye’ye döndüğünde özgürce siyaset yapma ve demokratik örgütlenme imkanı bulacaklar mı?
- Bu durum, sadece savaşçılar için değil, Abdullah Öcalan ve ilgili herkesi kapsamalı mı?
Bayık, bu adımların yasası ve siyasi zemini oluşturulmadan atılacak diğer adımların bir anlam ifade etmeyeceğini savundu.
Atılan Adım Olası Provokasyonlara Karşı
KCK Yürütme Konseyi Başkanı, son adımların çatışma riski olan bölgelerde provokasyon yapma ihtimaline karşı atıldığını söyledi. Bayık, bu adımların Abdullah Öcalan'ın perspektifleri doğrultusunda atıldığını ve AKP-MHP iktidarının henüz somut bir adım atmadığını belirtti. Meclis'te kurulan komisyonun Abdullah Öcalan ile görüşmediğini ve demokratik siyaset yapma özgürlüğünü sağlayacak adımlar atmadığını ifade etti. Bu durumun kamuoyunda "süreç neden ilerlemiyor" kaygısı yarattığını dile getirdi.
Bayık, muhalefete yönelik baskıların da kuşku verici olduğunu belirterek, iktidarın toplumsal desteği artırmak yerine azaltacak politikalar izlediğini savundu. CHP'ye yönelik tutuklamalar ve muhalif basına yönelik baskıların bu duruma örnek teşkil ettiğini söyledi. Bayık, iktidarın süreci dar parti çıkarları için araçsallaştırma riski taşıdığını ifade etti.
Cemil Bayık'ın açıklamaları, PKK'nin feshi ve sürecin ilerlemesi için devletin atması gereken adımlara odaklanıyor. Bayık, demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması, Kürtlerin haklarının tanınması ve özgürce siyaset yapma imkanının sağlanması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, atılan adımların anlamını yitireceğini ve sürecin tıkanacağını belirtiyor. Bayık'ın provokasyon uyarısı ve muhalefete yönelik baskılara ilişkin eleştirileri, sürecin hassasiyetini ve dikkat edilmesi gereken noktaları ortaya koyuyor.
