11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 28. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, savaşın kaçınılmaz olmadığını ve siyasi iradenin sonuna kadar kullanılması gerektiğini vurguladı. Gül, savaşın maliyetinin çok daha büyük olacağına dikkat çekerek, bölgedeki gerginliğin azaltılması için diplomatik çabaların artırılması çağrısında bulundu.
Savaşın Ekonomik ve Sosyal Bedeli
Abdullah Gül, savaşların sadece askeri kayıplara yol açmadığını, aynı zamanda ekonomik ve sosyal açıdan da büyük yıkımlara neden olduğunu belirtti. "Savaşın maliyeti çok daha büyüktür. Sadece maddi kayıplar değil, insan hayatı, gelecek nesillerin umutları da kaybedilir," diyen Gül, savaşların uzun vadede toplumların refahını olumsuz etkilediğini vurguladı. Türkiye'nin bölgedeki istikrarı desteklemesi gerektiğini ve bu doğrultuda aktif bir rol oynaması gerektiğini ifade etti.
Gül'ün konuşmasında öne çıkan diğer noktalar şunlardı:
- Savaşın her zaman bir çözüm olmadığını, diplomasi ve müzakerenin öncelikli olması gerektiğini vurguladı.
- Bölgesel işbirliğinin önemine dikkat çekerek, ekonomik ve siyasi ortaklıkların savaş riskini azaltabileceğini belirtti.
- Türkiye'nin, bölgedeki tüm aktörlerle diyalog kurarak, gerginliği azaltma çabalarına katkı sağlaması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin Bölgesel Rolü
Abdullah Gül, Türkiye'nin bölgedeki rolünün önemine de değinerek, ülkenin hem ekonomik hem de siyasi gücüyle istikrarın sağlanmasına katkıda bulunabileceğini ifade etti. Türkiye'nin, taraflar arasında arabuluculuk yaparak, diyalog kanallarını açık tutması gerektiğini ve bu sayede savaşın önlenmesine yardımcı olabileceğini söyledi. Gül, Türkiye'nin dış politikasında barışçıl çözümleri ön planda tutmasının, ülkenin uluslararası itibarını da artıracağını belirtti.
Siyasi İrade ve Diplomasi
Gül, savaşın önlenmesi için siyasi iradenin sonuna kadar kullanılması gerektiğini vurgulayarak, liderlerin sorumluluk alması gerektiğini söyledi. "Siyasi liderler, halklarının refahını düşünerek, savaş yerine barışı tercih etmelidir," diyen Gül, diplomasi ve müzakerenin her zaman bir seçenek olduğunu hatırlattı. Uluslararası toplumun da bu süreçte aktif rol oynaması gerektiğini ve tarafları diyalog masasına oturtmak için çaba göstermesi gerektiğini belirtti.
Abdullah Gül'ün Avrasya Ekonomi Zirvesi'ndeki bu önemli açıklamaları, bölgedeki gerginliğin tırmandığı bir dönemde yapılması sebebiyle büyük önem taşıyor. Gül'ün savaşın maliyetine dikkat çekerek, siyasi iradenin ve diplomasinin önemini vurgulaması, uluslararası kamuoyunda yankı uyandıracak gibi görünüyor. Türkiye'nin bu süreçte yapıcı bir rol oynaması, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanmasına önemli katkılar sunabilir.