
Zeytinlik Yasasına Meclis'te Şiddet! İzmir Barosu'ndan Sert Tepki
İzmir Barosu, TBMM'de zeytinlikleri madenciliğe açan yasa teklifine karşı çıkan avukatlara yönelik müdahaleyi sert bir dille kınadı. Baro, yaşananların hukuk devletine ve demokratik düzene açık bir saldırı olduğunu vurguladı. Avukatların ve çevre savunucularının Meclis'e alınmaması ve fiziksel şiddete maruz kalması büyük tepki çekti.
Meclis'te Neler Yaşandı?
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleri ile çevre savunucuları, 19 Haziran 2025'te Meclis'teki komisyon toplantısına katılmak üzere Ankara'ya gitti. Ancak, önceden bilgi verilmesine rağmen toplantı salonuna alınmadılar. Çok sayıda avukat ve yurttaş, Meclis kapısından zorla çıkarıldı ve fiziksel şiddete maruz kaldı. İzmir Barosu, bu durumu kabul edilemez olarak nitelendirdi.
İzmir Barosu'nun açıklamasında, TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi Av. Yakup Şekip Okumuşoğlu'nun yerde sürüklendiği, Av. Reşat Murat Genç'in yere düşürüldüğü ve birçok hukukçu ile yurttaşın benzer şekilde şiddete uğradığı belirtildi. Baro, bu müdahalenin sadece bireylere değil, savunma hakkına ve halkın bilgi alma hakkına yönelik bir saldırı olduğunu vurguladı.
Baro tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Hukukun üstünlüğünü ve demokratik katılım hakkını savunmak amacıyla Meclis’e giden meslektaşlarımız, hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden tartaklanmış, anayasal hakları açıkça ihlal edilmiştir. Bu müdahale yalnızca bireylere değil; savunma hakkına, halkın bilgi alma ve demokratik katılım hakkına yönelik bir saldırıdır."
İzmir Barosu'ndan Sert Tepki
İzmir Barosu, yasama organının hukukçulara yönelik bu tutumunu, Türkiye'de hukuk devletinin ve demokratik teamüllerin ciddi şekilde zedelendiğinin bir göstergesi olarak değerlendirdi. Baro, doğayı, zeytinlikleri ve yaşamı savunmak için mücadele eden meslektaşlarıyla dayanışma içinde olduğunu vurguladı. Avukatlara ve yurttaşlara yönelik şiddetin faillerinin derhal tespit edilerek yargı önüne çıkarılmasını talep etti.
Zeytin ağaçları, Akdeniz ikliminin tipik bir özelliği olarak, yüzyıllardır bu coğrafyanın önemli bir parçası olmuştur. Sadece Türkiye'de değil, İtalya, Yunanistan, İspanya gibi birçok Akdeniz ülkesinde de zeytincilik, hem ekonomik hem de kültürel bir değer taşır. Zeytin ağaçlarının uzun ömürlü olması, onları adeta birer canlı tarih tanığı yapar. Bazı zeytin ağaçlarının yüzlerce, hatta binlerce yıl yaşadığı bilinmektedir. Bu nedenle, zeytin ağaçlarına zarar vermek, sadece bir ekonomik kayıp değil, aynı zamanda kültürel ve tarihi bir mirasa da zarar vermek anlamına gelir.
Zeytinyağı, sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır. İçeriğindeki tekli doymamış yağ asitleri, antioksidanlar ve vitaminler sayesinde kalp sağlığını korur, kolesterolü düşürür ve hücreleri serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur. Ayrıca, zeytinyağının cilt ve saç sağlığına da faydaları vardır. Cildi nemlendirir, kırışıklıkları azaltır ve saçların parlaklığını artırır. Bu nedenle, zeytinyağı sadece bir besin değil, aynı zamanda bir güzellik iksiridir.
Dayanışma ve Kararlılık Mesajı
İzmir Barosu, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: "Avukatlara yönelik şiddeti kabul etmiyoruz. Doğayı, yaşamı ve hukuku savunmaya devam edeceğiz." Bu açıklama, baroların ve hukuk camiasının çevre ve yaşam hakkını savunma konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Bu olay, Türkiye'de hukuk devletinin işleyişi ve demokratik hakların korunması konusunda ciddi endişeler yaratmıştır. Avukatlara ve çevre savunucularına yönelik bu tür müdahalelerin kabul edilemez olduğu ve sorumluların yargı önünde hesap vermesi gerektiği açıktır. İzmir Barosu'nun bu konudaki kararlı duruşu, diğer barolar ve sivil toplum kuruluşları tarafından da desteklenmektedir. Hukuk ve demokrasi mücadelesi, bu tür olaylar karşısında daha da önem kazanmaktadır.