Zeytinlik Katliamı Mı? Torba Yasa'ya Çiftçi-Sen'den Sert Tepki!
Çiftçi-Sen, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi Komisyonu'nda görüşülmesi planlanan torba yasa teklifine sert tepki gösterdi. Yasa teklifi ile zeytinliklerin ve tarım arazilerinin enerji ve maden şirketlerine açılmak istendiği belirtildi. Çiftçi-Sen, teklifin geri çekilmesini talep ederek, doğanın sermayeye peşkeş çekilmesine karşı olduklarını vurguladı.
Zeytinlikler Rant Uğruna mı Feda Ediliyor?
Çiftçi-Sen, yaptığı açıklamada, iktidarın sanayicinin, maden şirketlerinin ve enerji şirketlerinin ihtiyaçlarına uygun olarak doğanın metalaştırılmasının önünü açtığını belirtti. Özellikle Zeytincilik Yasası olarak bilinen "3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun"un sermayenin önünde bir engel olarak görüldüğü ve sürekli olarak delinmeye çalışıldığı vurgulandı. Kanunun 20’inci maddesinin 1’inci fıkrasında yer alan "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin… gelişmesine mâni olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez" ifadesinin, sermayenin aşması gereken bir engel olduğu belirtildi.
Zeytin ağaçlarının yüzyıllardır bu toprakların kültürünün önemli mihenk taşlarından biri olduğuna dikkat çeken Çiftçi-Sen, zeytinliklerin sadece bir gıda ürünü olarak değil, yarattığı kültürel değerlerle de önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Asırlık zeytinliklerin korunması gereken kıymetli tarihi ve kültürel miras olduğu ifade edildi.
AKP'nin Zeytinlik Sevdası mı, Rant Sevdası mı?
Çiftçi-Sen, AKP'nin zeytinlik alanlarını ranta açabilmek için defalarca Meclise kanun tasarısı getirdiğini ancak başarılı olamadığını hatırlattı. 2012 yılından itibaren Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkartarak yasal engelleri aşmaya çalıştıklarını ancak Danıştay'ın KHK'yi "Kanunsuz" bularak iptal ettiğini belirtti. 2022 yılında da madencilikle ilgili çıkarılan bir yönetmelikle yasanın delinmeye çalışıldığını ancak ÇİFTÇİ-SEN’in açtığı dava sonucunda yönetmeliğin Danıştay tarafından iptal edildiği vurgulandı.
Çiftçi-Sen, AKP için zeytinlik alanları ve tarım arazilerini yok etme isteğinin bir sevdaya dönüştüğünü belirterek, 2023'te yaşanan Hatay depreminin ardından "Yaraları sarma" bahanesiyle zeytinlik alanlarının inşaata açıldığını hatırlattı. 13-06-2025 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulan "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" teklifi ile madencilik ve enerji yatırımları faaliyetlerinin "ÇED" süreçlerinin kolaylaştırıldığı ve "Kamu yararı" adı altında "Acele kamulaştırma" uygulamaları ile zeytinliklerin yok edilmesinin önünün açıldığı belirtildi.
Çiftçi-Sen'den Net Mesaj: Zeytinliklere Saldırmaktan Vazgeçin!
Çiftçi-Sen, kamuoyunun tepkisini azaltmak için "Zeytin ağaçları kesilmeyecek, başka bir yere taşınacak" denilerek yağmanın masumlaştırılmaya çalışıldığını ancak bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Çiftçilerin lehine olan, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını engelleyen yasaların yok sayılmasının kabul edilemez olduğu belirtildi. Yasanın geçmesi halinde binlerce dönüm zeytinlik alan ve tarım arazisinin yok edileceği, köylünün geçim kaynağının elinden alınacağı ifade edildi. Ayrıca, iklim değişikliğine karşı mücadelede her bir zeytin ağacının 2-10 ton CO2 emdiği hatırlatılarak, doğanın ve tarım arazilerinin şirketlere peşkeş çekilmesine karşı çıkılması gerektiği vurgulandı.
Çiftçi-Sen, yasa değişiklik önerisinin derhal geri çekilmesini talep ederek, üreticiler, tüketiciler, ekolojistler ve çevreciler olarak birlikte bu kanun değişikliğine karşı mücadeleyi yükseltme çağrısında bulundu. Açıklama şu sözlerle son buldu:
AKP ve Şirketler; Zeytinimize, Toprağımıza, Suyumuza, Tohumumuza, Otlak ve Meralarımıza Saldırmaktan Vazgeçin! Gıda Egemenliği Hemen Şimdi! Köylü Hakları Hemen Şimdi!
Çiftçi-Sen'in bu sert tepkisi, zeytinliklerin korunması ve tarım arazilerinin geleceği konusunda kamuoyunda büyük bir tartışma başlatacağa benziyor. Torba yasa teklifinin içeriği ve olası sonuçları yakından takip edilecek.
