Yargıçlar Sendikası Genel Başkanı Hâkim Beyhan Güler, sendikanın karşı karşıya olduğu kapatılma tehlikesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Güler, sendikaya karşı açılan kapatma davasının duruşmasına tüm baro ve dernekleri dayanışma göstermeye davet etti. Peki, Yargıçlar Sendikası neden kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya? İşte detaylar...
Yargıçlar Sendikası Neden Kapatılmak İsteniyor?
Hâkim Beyhan Güler, Yargıçlar Sendikası'nın Kasım 2012'de kurulduğunu ve daha önce açılan fesih davalarını kazanmasına rağmen, idarenin yeniden benzer bir dava açtığını belirtti. Güler, "Sendikamız, daha önce hakkında açılmış fesih, tasfiye davalarını kazanmış olmalarına rağmen idarenin yine sendikaya karşı açmış olduğu, ‘yok hükmünde olduğunun tespitine’ ilişkin bir dava var. Bu davanın duruşması da 15 Mayıs Perşembe günü, Ankara 18. İş Mahkemesi’nde görülecek" dedi.
Güler, sendikanın kurulduğu günden bu yana yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve tarafsızlığı ilkeleri için mücadele ettiğini vurguladı. Sendikanın sesinin kısılmaması ve yurttaşların adalet ihtiyacının karşılanması için tüm dernek ve baroları dayanışmaya çağırdı.
"Yürütme Ekseninde Olmamamız Dikkat Çekiyor"
Sendikanın neden hedef alındığına dair de açıklamalarda bulunan Güler, "Bizim yürütme ekseninde olmayan bir sendika olmamız onlar için dikkat çekiyor. Ayrıca kamu görevlilerinin sendika kurma hakkına ilişkin daha kısıtlayıcı yorumlar var. Oysaki yargıçların sendika kurma hakkı olmasına rağmen, maalesef sendika kurma hakkımız olmadığı iddiasıyla bu davaları açıyorlar" ifadelerini kullandı.
Bu durum, Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve sendika hakları konusunda yaşanan tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Yargıçlar Sendikası'nın kapatılması, yargı üzerindeki baskının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Kapatma Davasının Sonuçları Ne Olacak?
Yargıçlar Sendikası'na karşı açılan kapatma davasının sonuçları, Türkiye'deki yargı bağımsızlığı ve demokrasi açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Sendikanın kapatılması, yargı çalışanlarının örgütlenme özgürlüğüne ciddi bir darbe vuracak ve yargı üzerindeki baskıyı artıracaktır. Bu durum, adil yargılanma hakkının ihlali ve hukukun üstünlüğü ilkesinin zedelenmesi gibi sonuçlar doğurabilir.
Davanın sonucunda Yargıçlar Sendikası'nın kapatılması durumunda, Türkiye'deki diğer sendikalar ve sivil toplum kuruluşları üzerinde de benzer baskıların artabileceği endişesi bulunmaktadır. Bu nedenle, davanın yakından takip edilmesi ve yargı bağımsızlığına sahip çıkılması büyük önem taşımaktadır.