Ülkü Doğan'dan İzmir Eleştirisi: İrade Eksikliği Şehri Nasıl Etkiliyor?

İYİ Parti İzmir İl Başkanı Av. Ülkü Doğan, İzTV'de Nil Kahramanoğlu'nun konuğu olarak İzmir'in sorunlarını ve çözüm önerilerini değerlendirdi. Doğan, kongre sürecini de değerlendirirken, İzmir'deki susuzluk, çöp sorunları ve körfez kokusu gibi önemli konulara dikkat çekti. İzmir'in bu sorunlarla başa çıkabilmesi için irade eksikliğinin aşılması gerektiğini vurguladı.

İzmir'in Çözüm Bekleyen Sorunları

Ülkü Doğan, İzmir'in yıllardır süregelen sorunlarına dikkat çekerek, çözüm için atılan adımların yetersiz olduğunu belirtti. Özellikle körfezdeki kirlilik ve balık ölümleri konusuna değinen Doğan, bu sorunların uzmanlar tarafından da dile getirildiğini ifade etti. Arıtma tesislerindeki yetersizliklerin körfezde ciddi bir kirlilik oluşturduğunu ve deniz yaşamının tehlikeye girdiğini söyledi.

Doğan ayrıca, Çeşme'de yaşanan orkinos ölümlerine de değinerek, yerel ve genel iktidar arasındaki anlaşmazlıkların sorunların çözümünü engellediğini savundu. Orman yangınları gibi önceden tahmin edilebilir sorunlarda bile iş birliği eksikliğinin yaşandığını ve sorumluluğun birbirine atıldığını belirtti.

Susuzluk konusuna da değinen Doğan, uzmanların yıllardır yaptığı uyarılara rağmen yerel yönetimlerin gerekli hazırlıkları yapmadığını ve İzmir'in bir su krizine doğru ilerlediğini söyledi. İzmir'de sorunları çözme noktasında bir irade eksikliği olduğunu ve kavga kültürünün hakim olduğunu ifade etti.

Siyasi Anlaşmazlıklar ve Çözüm Önerileri

AKP iktidarı ve CHP'li belediye arasındaki anlaşmazlıkların İzmir Fuarı öncesinde de ortaya çıktığını belirten Doğan, İzmir'in eski şaşalı günlerine kavuşabilmesi için iki tarafın iş birliği yapması gerektiğini vurguladı. Fuarın sadece İzmir için değil, tüm Türkiye için önemli bir kültürel ve turistik cazibe merkezi olduğunu belirten Doğan, sponsorlarla ilgili yaşanan sıkıntıların da bu iş birliği eksikliğinden kaynaklandığını ifade etti.

CHP'ye yönelik yürütülen soruşturmalar ve İzmir'deki tutuklamalara da değinen Doğan, yargının bağımsız olması gerektiğini ancak tüm olaylara bakıldığında sadece CHP'li belediyelerin mi yolsuzluk yaptığı sorusunun akıllara geldiğini söyledi. Eğer bir suç veya yolsuzluk varsa, bunun parti ayrımı yapılmadan soruşturulması gerektiğini vurguladı.

Siyasetin giderek kirlendiğini ve nezih tartışma ortamının kaybolduğunu ifade eden Doğan, partiler arası transferlerin de doğru olmadığını ve bir partinin oyuyla seçilen bir kişinin başka bir partiye geçmesinin etik olmadığını savundu.

Ekonomik Kriz ve Zihniyet Değişikliği

Türkiye'nin asıl sorununun ekonomik kriz olduğunu vurgulayan Doğan, erken seçim iddialarına rağmen iktidarın ekonomi bu durumdayken sandığı vatandaşın önüne koymaya cesaret edemeyeceğini düşündüğünü belirtti. Siyasetçilere güven kalmamasının nedenlerinden birinin, vatandaşın sorunlarını dile getirmemeleri olduğunu söyleyen Doğan, ülkenin büyük bir kısmının yoksulluk sınırının altında yaşadığını ve geçim sıkıntısı çektiğini ifade etti.

Türkiye'de işleyen bir sistem olmadığını, liyakatın yerini itaatin aldığını ve adaletin olmadığı yerde güvenin ve ekonominin düzelmeyeceğini vurgulayan Doğan, bu tablonun düzelmesi için bir zihniyet değişikliği gerektiğini söyledi.

Ülkü Doğan'ın İzmir'in sorunlarına ilişkin yaptığı bu açıklamalar, şehirdeki irade eksikliğinin ve siyasi anlaşmazlıkların çözüm sürecini nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor. İzmir'in geleceği için yerel ve genel yönetimlerin iş birliği yapması ve sorunlara kalıcı çözümler üretmesi gerekiyor. Aksi takdirde, şehirdeki yaşam kalitesi düşmeye devam edecek ve sorunlar daha da derinleşecektir.