Türkiye'de Hukuk Mu? Korku Masalı Gerçeğe Dönüştü!
İzmir Ege Haberleri

Türkiye'de Hukuk Mu? Korku Masalı Gerçeğe Dönüştü!


20 June 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 21 June 2025

Türkiye'de hukuk sistemine dair çarpıcı bir bakış açısı sunuluyor. Yargının bağımsızlığı, avukatların savunma hakkı ve adalet arayışındaki zorluklar, bir korku masalı atmosferinde ele alınıyor. Ülkemizdeki hukuk uygulamalarının geldiği nokta, düşündürücü soruları beraberinde getiriyor.

Avukatlar Neden Önce Kendini Savunuyor?

Normal şartlarda avukatlar, müvekkillerini savunmakla görevlidir. Ancak Türkiye'de durum biraz farklılaşıyor. Avukatlar, müvekkillerini savunmadan önce kendilerini savunmak zorunda kalabiliyor. Bu durum, yargı sisteminin işleyişine dair önemli soru işaretleri yaratıyor.

"Sayın hakim, müvekkilim şöyle bir dursun ben önce kendimi baştan savunabilir miyim?" ifadesi, bu çarpıklığı gözler önüne seriyor. Bağımsız yargı kavramının içi boşaltılırken, delillerin "özel arşivlerde" saklandığı, gizli tanıkların ifadelerinin güvenilirliğinin sorgulandığı bir ortam oluşuyor.

İktidarın Sihirli Kelimeleri ve Medyanın Rolü

İktidarın sıkça kullandığı "Hukuk devleti", "Yargı bağımsızdır", "Kanun önünde eşitlik" gibi ifadeler, gerçeklikle ne kadar örtüşüyor? Medyanın bu konudaki rolü ise oldukça tartışmalı. Çamur medyası "Hukuk işliyor!" derken, bağımsız medya "Hukuk çalışmıyor!" şeklinde farklı bir tablo çiziyor. Sosyal medya ise hukukun varlığını sorguluyor.

Savcıların gerekçeleri de dikkat çekici: "Müvekkilini savunduğun için seni tutukluyorum.", "Kanunlara uyduğun için şüpheli buluyorum.", "Hukuku savunduğun için hukuka aykırı hareket etmiş sayıyorum." Bu ifadeler, hukuk sistemindeki absürtlüğü ve keyfiliği gözler önüne seriyor.

Sonumuz Ne Olacak?

Bu uğursuz masalın sonu henüz yazılmadı. Korku filmi tadında bir gerçeklik yaşanıyor. Bir gün uyanıp "Hukuk gerçekten var mıydı yoksa biz mi uydurduk?" diye sorma ihtimali bile insanı ürkütüyor. O güne kadar tutuklanmamak ve akli melekelerimizi korumak için çabalamak gerekiyor.

Boncuklu Deli İbrahim'e rahmet okutan günler geçiriyoruz. Sonumuz hayır olacak, buna inanmak istiyoruz. Ama o günün bir an önce gelmesi dileğiyle...