10 Mayıs 2025 Cumartesi

Torbalı'da Beyaz Şemsiyeli Kadınlar: İzmir'in Unutulmaz At Yarışları

İzmir'in Torbalı ilçesi, zengin tarihi ve tarımının yanı sıra, Osmanlı döneminde düzenlenen ve iz bırakan at yarışlarıyla da adından söz ettiriyor. 1896 yılında gerçekleşen bu yarışların fotoğrafları, beyaz şemsiyeleriyle güneşten korunan ve şıklıklarıyla dikkat çeken kadınların, meydanları doldurduğu o özel anları günümüze taşıyor. İzmir'in yakıcı güneşi altında, şemsiyeleriyle atları izleyen kadınlar, o dönemin sosyal yaşamına ve kadınların kamusal alandaki varlığına dair önemli ipuçları sunuyor.

İzmir'de At Yarışları ve Kadınların Rolü

19. yüzyılın sonlarına doğru, İstanbul'da zaman zaman yasaklanan at yarışları, İzmir'de kesintisiz bir şekilde devam ediyordu. Yarışlar genellikle şehir dışında kalan Buca ve Güzelyalı gibi semtlerde düzenlenirken, Müslümanların ve Hristiyanların ibadet günleri olan cuma ve pazar günleri tercih ediliyordu. 1895'te Tepeköy, 1901'de Tire'de yarışlar düzenlenmiş, ancak 1896'da Torbalı'daki yarışlar özellikle dikkat çekmişti. Yarış mesafeleri 1000, 1500, 2000 ve 2500 metre olarak belirlenmiş ve kazananlara ödüller verilmişti. Bu etkinlikler sadece bir spor etkinliği olmanın ötesinde, aynı zamanda bir sosyalleşme ve gösteri alanıydı.

Torbalı'daki at yarışları, o dönemde kadınların toplum içindeki yerini ve kamusal hayata katılımını gözler önüne seriyor. Beyaz şemsiyeleriyle tribünlerde yer alan kadınlar, sadece yarışları izlemekle kalmıyor, aynı zamanda dönemin sosyal yaşamına da renk katıyorlardı. Bu görüntüler, kadınların sadece evlerinde değil, kamusal alanlarda da var olduğunu ve sosyal hayata aktif olarak katıldığını gösteriyor.

Ticari, Köylü, Teselli: Yarışların Toplumsal Yansıması

1898 yılının Mayıs ayında Torbalı ve Tepeköy'de düzenlenen at yarışları, sadece yarış tutkunlarını değil, tüm bölge halkını bir araya getirmişti. "Ticariye", "Köylü", "Teselli" gibi isimlerle sınıflandırılan bu yarışlar, o dönemin toplumsal yapısına dair önemli ipuçları barındırıyordu. Yarışlara İzmir Belediye Başkanı Eşref Paşa ve diğer önemli isimler de katılım gösteriyordu. O dönemde İzmir'in en etkili gazetelerinden biri olan Ahenk, bu etkinliği sayfalarına taşıyarak hem kent yaşamına hem de kamusal alandaki değişime ışık tuttu.

  • Ticariye Yarışları: Tüccarların katılımıyla gerçekleşen, ekonomik gücü temsil eden yarışlar.
  • Köylü Yarışları: Bölgedeki köylülerin atlarıyla katıldığı, kırsal yaşamın ve tarımın önemini vurgulayan yarışlar.
  • Teselli Yarışları: Diğer yarışlarda dereceye giremeyen atların katıldığı, rekabetin ve dayanışmanın bir arada olduğu yarışlar.

Torbalı'nın Atçılık Tarihindeki Önemi

Torbalı'nın yarış tarihindeki yeri ise çok daha özel. Sultan II. Abdülhamid'in emriyle burada kurulan çiftlik ve hara, Osmanlı'nın atçılık konusundaki bilgi ve becerisini Ege'ye taşımayı amaçlıyordu. Özellikle İzmir'de Levantenlerin etkisinde olan organizasyonlara karşın bu prestijli girişim, Divan-ı Hümayun'un atçılık tutkusu ve saray protokolündeki yansımalarıyla birlikte düşünüldüğünde, Torbalı'daki yarışların sadece sportif değil, aynı zamanda politik ve kültürel bir vitrini olduğunu gösteriyor.

İzmir'in geçmişinde atların nal sesleriyle yankılanan bu anılar, kentin modernleşme sürecindeki önemli bir kilometre taşı olarak tarihe kazınıyor. Torbalı'da düzenlenen Osmanlı at yarışlarında, kadınlar kendi gölgelerini yarattı. Beyaz şemsiyelerin ardında bir duruş, bir hak talebi, bir iz vardı. Bugün eşitlik dediğimiz o yolun taşları, belki de ilk kez orada döşendi. Kadının yeri her zaman evin içi değildir. Tarih, bunu Torbalı'da yazdı. Şimdi yeniden hatırlama zamanı…

İlgili Haberler