Temettü Gelirinde Şok! 3.6 Milyar TL Nereye Kayboldu?
Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi adaletini sağlamak amacıyla yaptığı denetimlerde çarpıcı bir gerçeği ortaya çıkardı. 2022-2024 yılları arasında 1725 kişinin halka açık şirketlerden elde ettiği 3.6 milyar TL temettü gelirini beyan etmediği tespit edildi. Bu durum, vergi sistemindeki açıkları ve bazı mükelleflerin yasal yükümlülüklerini yerine getirme konusundaki eksikliklerini gözler önüne serdi.
Temettü Gelirleri Mercek Altında
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yürütülen detaylı incelemelerde, halka açık şirketlerden elde edilen temettü gelirleri titizlikle incelendi. Mükelleflerin beyannameleri ile şirketlerden sağlanan veriler karşılaştırılarak, hisse sahiplerine yapılan kâr payı ödemeleri analiz edildi. Bu analizlerde, ödemelere ilişkin önceden uygulanan gelir vergisi kesintileri dikkate alınarak brüt kâr payı tutarları belirlendi.
Gelir Vergisi Kanunu'na göre, gerçek kişilerin elde ettiği temettü gelirlerinin yarısı gelir vergisinden muaf tutulmaktadır. Bu nedenle, kalan gelirlerin yıllık beyan sınırını aşıp aşmadığı kontrol edildi. Yapılan incelemeler sonucunda, istisna uygulandıktan sonra kalan kâr payı gelirleri beyan sınırını aştığı halde yıllık beyanname vermeyen 1725 kişi tespit edildi.
3.6 Milyar TL'lik Beyan Dışı Gelir
Yapılan detaylı analizler sonucunda, söz konusu 1725 kişinin toplamda 3.6 milyar TL'lik kâr payını beyan etmediği ve yaklaşık 200 milyon TL'lik verginin ödenmediği belirlendi. Bu tespitler üzerine, gelir vergisi beyannamesi vermeyen mükellefler ilgili vergi dairelerine bildirildi ve gerekli yasal işlemler başlatıldı.
- 1725 kişi: Temettü gelirini beyan etmeyen mükellef sayısı
- 3.6 Milyar TL: Beyan edilmeyen toplam temettü geliri
- 200 Milyon TL: Tahmini vergi kaybı
Bakan Şimşek'ten Açıklama
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Gelir İdaresi'nin teknolojik imkanları en iyi şekilde kullanarak yükümlülüklerini yerine getirmeyen mükellefleri tespit etmeye devam edeceğini vurguladı. Şimşek, "Bu tür çalışmalarla hem gönüllü uyum seviyesini artırmayı hem de vergi sisteminin 'daha adil, şeffaf ve sürdürülebilir' olmasını sağlamayı hedefliyoruz" dedi.
Bu tür denetimlerin ve tespitlerin artmasıyla birlikte, vergi sisteminin daha adil ve şeffaf bir hale gelmesi, devletin vergi gelirlerinin artması ve kamu hizmetlerinin daha etkin bir şekilde sunulması hedefleniyor. Vergi kaçakçılığıyla mücadele, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal adalet açısından da büyük önem taşıyor.
