Tanyer İnşaat 'İntiharı': 7 Polise Dava! Gerçekler Ortaya Çıkacak mı?
İzmir Ege Haberleri

Tanyer İnşaat 'İntiharı': 7 Polise Dava! Gerçekler Ortaya Çıkacak mı?


21 May 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 11 June 2025

İzmir Narlıdere'de Tanyer İnşaat şantiyesinde 2018 yılında meydana gelen ve "intihar" olarak kayıtlara geçen Dorukhan Büyükışık'ın ölümüyle ilgili açılan davada ilk duruşma yapıldı. Olayda görevi kötüye kullanmakla suçlanan 7 polis memuru hakim karşısına çıktı. Duruşmada, delillerin karartıldığı iddiaları ve şüpheli durumlar gündeme geldi. Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık, oğlunun ölümünde ihmali olanların cezalandırılmasını istedi.

Olay Yeri İncelemesinde Şüpheler

Duruşmada, olay yeri incelemesinde görevli polis memurlarının ifadeleri dikkat çekti. Olay yeri inceleme büro amiri Atakan K., olay yerindeki sigara izmaritlerinin neden alınmadığı sorusuna, "İzmaritler eski olduğu için alınmadı" şeklinde cevap verdi. Bu ifade, baba Ethem Büyükışık ve avukatları tarafından şüpheyle karşılandı. Ayrıca, olay yeri inceleme ekibinin araç üzerinden parmak izi almadığı da belirtildi. Bu durum, delillerin yeterince titizlikle toplanmadığı şüphesini doğurdu.

Olay yeri inceleme ekibinde görevli polis memuru Deniz A. ise, Dorukhan Büyükışık’ın aracından parmak izi alınmadığını söyledi. Olay yerine ilk giden ekiplerden olan polis memuru Halil A., “Haber merkezinden anons geldi, biz de olay yerine gittik. Şeritleri resmi ekipten bir arkadaş ile çektik ve olay yerine hiç kimseyi sokmadık. Ölen kişinin ölü şeklini bozmadık, hiçbir eşyaya dokunmadık." şeklinde konuştu.

Baba Ethem Büyükışık, oğlunun öldürüldüğünü düşündüğünü ve olay yerinde delillerin karartıldığını iddia etti. Büyükışık, "Oğlumu gördüğüm an öldürüldüğünü anladım. Başı demirlerin arasındaydı, yüksekten düşen birisi bu şekilde düşmez" dedi. Ayrıca, olay gecesi şantiyede 30'un üzerinde polis memurunun bulunduğunu ve daraltılmış baz kayıtlarını mahkemeye sunacaklarını belirtti.

Davanın Seyri ve İddialar

Duruşmada, baba Büyükışık'ın avukatı, sanıkların tutuklanmasını veya adli kontrol altına alınmasını talep etti. Ayrıca, olay yerindeki GPS kayıtlarının incelenmesi ve Narlıdere İlçe Polis Merkezi'nin telsiz kayıtlarının istenmesi talep edildi. Mahkeme, tutuklama talebini reddederken, diğer talepleri kabul etti. Bir sonraki duruşma 10 Ekim 2025'e ertelendi.

Ethem Büyükışık, dava dosyasındaki video kayıtlarıyla oynandığını ve olaya şahit olan en az 20 kişi olduğunu iddia etti. Büyükışık, "Oğlumu ya polis öldürdü ya da Münir Tanyer ya da oğlu Taylan Tanyer. İşçilerden biri olsa ilk gün bize teslim ederlerdi" şeklinde konuştu. Ayrıca, olay yerinde delil karartma suçunun işlendiğini ve bu konuda da soruşturma açılması gerektiğini savundu.

Davanın seyrini etkileyebilecek önemli iddialar arasında, olay yerinde bulunan delillerin karartıldığı, video kayıtlarıyla oynandığı ve tanıkların baskı altında tutulduğu yer alıyor. Tüm bu iddialar, davanın seyrini etkileyebilecek ve olayın aydınlatılmasına katkı sağlayabilecek nitelikte. Dava, sadece Dorukhan Büyükışık'ın ölüm nedenini değil, aynı zamanda olayın ardındaki olası suçları ve ihmalleri de ortaya çıkarma potansiyeli taşıyor.

Dorukhan Büyükışık'ın şüpheli ölümüyle ilgili açılan bu dava, adaletin tecelli etmesi ve gerçeklerin ortaya çıkarılması açısından büyük önem taşıyor. Duruşmada ortaya atılan iddialar ve şüpheler, olayın derinlemesine araştırılması gerektiğini gösteriyor. Dava süreci, kamuoyunun yakından takip edeceği bir süreç olacak ve adaletin yerini bulup bulmayacağı merakla bekleniyor.