Soykan ve Ağırel: Yargıdaki Suç Yapısı Gazetecileri Hedef Alıyor!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "malvarlığı değerlerini aklama" soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gazetecilerin ifadeleri ise yargı içindeki çarpıcı iddiaları gün yüzüne çıkardı.

Gazetecilerden Şok İddialar!

Timur Soykan, hakimlikteki ifadesinde suçlamaları reddederek, gözaltı sürecini "iktidarın istediği gazetecilik dışındakileri susturma çabası" olarak nitelendirdi. Soykan, "Yargı içinde suça karışmış bir yapılanma gazetecilik faaliyetlerini hedef alıyor" dedi. Kendisine yönelik suçlamaların delilsiz olduğunu vurgulayan Soykan, "Yasadışı bahis baronu olduğu iddia edilen biri bize iftira attı. Tek bir delil olmadan sabaha karşı evimize baskın düzenlendi" ifadelerini kullandı.

Murat Ağırel ise savunmasında gazeteciliğin suç olmadığını ve haber kaynaklarına yanıt hakkı tanımanın mesleğin bir gerekliliği olduğunu vurguladı. Ağırel, "Kendisiyle halka açık bir alanda görüşme gerçekleştirdik. Sorular sorduk, belgeleri inceledik. Haberin hiçbir bölümünde suç unsuru yoktur" dedi. Suçlamaları asılsız bulan Ağırel, "Beni tutuklamaya çalışıyorlar çünkü yasa dışı bahis baronlarını yazdım. Bu mesleği onurla yapmaya devam edeceğim" diye konuştu.

Kara Para Soruşturması ve Gazetecilere Yönelik Şikayet

Kara para suçlamasıyla tutuklanan Flash TV’nin sahibi Erkan Kork, Timur Soykan ve Murat Ağırel için Aralık 2024’te şikâyetçi oldu. Kork’un 7 Nisan’da ek bir ifade vermesinin ardından gazeteciler hakkında gözaltı kararı verildiği ortaya çıktı. Gazeteciler hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü “malvarlığı değerlerini aklama” soruşturması kapsamında “tehdit” ve “şantaj” suçlarıyla ilgili şafak operasyonuyla evlere baskın yapıldı. Evlerinde arama yapılan iki gazetecinin dijital ekipmanlarına el konuldu.

Soykan'ın Savunmasından Satır Başları

Timur Soykan, hakimlikteki savunmasında şu ifadelere yer verdi:

• "Burada olmamızın ana nedeni yargıda yuvalanmış bir suç yapısının olması, yargı içinde suça karışan bir yapılanma var ya da siyasi talimatla çalışan bir yapı var."
• "Bu yapı bizim gazetecilik yapmamızı istemiyor, bu yapı iktidarın beğendiği gazeteciler gibi olmamızı istiyor."
• "Bir yasadışı bahis baronu, ben de Murat'ta yıllardır yasadışı bahisle türlü mafya gruplarıyla mücadele etmiş tehdit edilmiş gazetecileriz."
• "Erkan Kork denen kişiye yargılanan kişiye kimler bu lisansları verdi kimler onayları verdi kara para suçlusu olduğu iddia eden kişi nasıl denetimlerden geçebilir?"
• "Biz gazeteci olarak skandallar yazmaktan ve bunlardan yargılanmaktan yorulduk."

Ağırel'in Savunmasından Satır Başları

Murat Ağırel ise savunmasında şunları dile getirdi:

• "Bu kişinin söyledikleri doğru değil. Kurgudan ibarettir."
• "Son dönemde İstanbul'da yaşanan hukuksuzlukların kendisini suçtan kurtarabilmek adına kurgu içerisinde iftira atmaktadır."
• "Bizler gazeteciyiz, hakkında kötü bir şey düşünmem, gerçeği ararız."
• "Bu kişi yakalandığında iki milyon dolar para nakit, 60 kilo altın yüz küsur tane de Patek Philippe marka saatler ele geçirildi."
• "Şantajla tutuklamaya sevki nerede gördük?"

Gazetecilerin serbest bırakılması, basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı konularında önemli tartışmaları beraberinde getirdi. Yargı içindeki iddiaların aydınlatılması ve gazetecilerin güvenli bir şekilde görevlerini yapabilmesi için gerekli adımların atılması büyük önem taşıyor. Bu olay, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü ilkesi üzerindeki baskıları bir kez daha gözler önüne serdi.