Sosyal Medya Linci Şiddeti Körüklüyor! Uzmanından Şok Açıklamalar
İzmir Ege Haberleri

Sosyal Medya Linci Şiddeti Körüklüyor! Uzmanından Şok Açıklamalar


23 June 20255 dk okuma1 görüntülenmeSon güncelleme: 23 June 2025

Psikoterapist Eda Pınar, sosyal medyadaki linç kültürünün sokaktaki şiddeti körüklediğini belirterek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Pınar, linç kültürünün sadece kötü insanların yaptığı bir şey olmadığını, sıradan insanların da farkında olmadan bu duruma dahil olabileceğini vurguladı. Peki, sosyal medya linci neden bu kadar tehlikeli? İşte detaylar...

Linç Kültürü: Kolektif Bir Aidiyet mi?

Eda Pınar, linç kültürünün tarihin her döneminde karşılaşılan bir olgu olduğunu belirterek, özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla bu durumun kamusallaştığını ifade etti. "Linç kültürü temelde insanların bir kolektif aidiyet içerisinde gerçekleştirdiği bir şey haline dönüşüyor. Aslında insan canlısının belli normlarla, aidiyetlerle belli gruplara dâhil olması normal bir şey. Ama bu linç kültüründe farklı olan bir şey var o da o söylemin bilinç dışı düzlemde temsil alanı buluyor olmasıdır." dedi.

Pınar, linç olaylarının genellikle fenomenler üzerinden yürüdüğünü, ünlülüğü az olan kişilerin linçlenmesinin kamusal bir etkisi olmadığı için daha az görüldüğünü söyledi. "Linç dediğimiz şeyin bir kamusal etkisi olması gerekiyor" diye ekledi.

Sıradan İnsanlar ve Linç

"Linç, sadece kötü insanların yaptığı bir şey değildir" diyen Pınar, bu meselenin sıradan insanlarla da ilgili olduğunu vurguladı. "Bunu hepimiz bir dönem farkında olsak da olmasak da yapabiliyoruz aslında. Kendi doğru bulduğumuz şeyi yaptığımızda bunun linç olmadığı anlamına gelmiyor. Herhangi bir grubu ya da bireyi, onun saygınlığını azaltacak şekilde veya bir bicimde ona hiçbir savunma hakkı tanımadan kolektif olarak bir yaptırımdan bahsediyorsak bu zaten linçtir." ifadelerini kullandı.

Pınar, insanların normalde sokakta söyleyemeyecekleri şeyleri sosyal medyada yazdığını ve bu durumun şiddeti körüklediğini belirtti. "Şiddet şiddeti doğuruyor diyoruz ya her ne kadar sosyal medya üzerinden yapıyor diyoruz ama sokağa çıktığında bu öfkeyi ufacık tutuşturan bir kitle gördüğünde direkt dâhil olacak. Maraş öyle bir örnekti. Mültecilere yapılan öyle bir şeydi. Sokaktaki şiddetin arka planında aslında bu sosyal medyadaki linç kültürü ve bizim içten içe zihnimize kazınmış olan söylemler yer alıyor" dedi.

Fenomenlerin Rolü

İzmir’de yaşanan grev sürecinde sosyal medyada oluşan linçe yönelik tweet sarmalına değinen Pınar, bu durumun fitilini ateşleyenlerin yine fenomenler olduğunu söyledi. "O tweet sarmalının başında Yılmaz Özdil ve Mine Kırıkkanat’ın tweetlerinin olduğunu görüyoruz" dedi. Pınar, bu tür durumların önüne geçmek için önlemler alınmasının önemine dikkat çekti.

Pınar'a göre linç kültürü, sadece sosyal medyada kalmıyor, gerçek hayatta da ciddi sonuçlar doğurabiliyor. İzmir'deki grev örneğinde olduğu gibi, sosyal medyada oluşan linç atmosferi, işten çıkarmalara kadar varan sonuçlar doğurabiliyor. Bu durum, sosyal medyanın gücünü ve sorumluluğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Sosyal medyadaki linç kültürüne karşı bilinçli olmak ve bu konuda farkındalık yaratmak, daha sağlıklı bir toplum için büyük önem taşıyor. Unutmayalım ki, her birimizin sanal dünyadaki davranışları, gerçek dünyayı doğrudan etkileyebilir.