Sosyal Medya Korku Tuzağı! Deprem ve Hastalık Haberleri Psikolojimizi Nasıl Etkiliyor?
İzmir Ege Haberleri

Sosyal Medya Korku Tuzağı! Deprem ve Hastalık Haberleri Psikolojimizi Nasıl Etkiliyor?


24 May 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 09 July 2025

Günümüzün büyük bir bölümünü sosyal medyada geçiriyoruz. Sosyal hayat yerini, sosyal medyada sosyalleşmeye bıraktı. En fazla yapılan ise başkalarının hayatlarını sosyal medya üzerinden izlemek… Yapılan araştırmalar bu sürenin çok uzun olduğunu gösteriyor. Peki, her türlü içeriğin olduğu bu mecralar bizlerin psikolojisini nasıl etkiliyor? Gelin bu hafta cebimizdeki ve elimizdeki gizli tehlikeye bakalım.

Sosyal Medyanın Karanlık Yüzü: Korku ve Manipülasyon

Yapmış olduğumuz çok basit bir kaydırma hareketi ile sayısız içeriği her gün görüyor ve fark etmeden bazı şeylere maruz kalıyoruz. Özellikle son dönemlerde sürekli farklı bölge isimleri ile şiddetli deprem beklentisi yazılı video ya da yazılara denk geliyorum. Tabi bir merak tıklayıp okuyoruz, bir bakıyoruz ki içine çekilmişiz bile… Algoritma öyle bir çalışıyor ki bir videoya bakınca benzer içerikler hop sayfaya düşüyor. Bu içerikler bir deprem bilimci ya da uzman tarafından hazırlanmamış yani doğru bilgiler değil ama çok kişi tarafından paylaşılıyor. Böylece yalan bir bilgi elden ele geziyor hem de artarak, sadece deprem içerikli bilgilerde değil…

Bir de hastalık içerikli videolar var yine bir uzman görüşü olmadan ama izleyince insanın kanı donuyor… Başlıyoruz sonra internette araştırmaya o hastalık belirtisi ne bende var mı gibi pek çok şey… Tuhaf bir korku psikolojisi içine sokulmak isteniyor sanki insanlar… Bu içeriklerin altına yazılan yorumlara bakınca her kesimden insanın olduğunu bazen karşı karşıya geldiğini görüyorum… Mutlaka yazılı bir tartışma da oluyor, çok tuhaf değil mi? Hiç tanımadığın birine öfkelenip klavyenden yazıp sövüyorsun… Nasıl bir psikoloji orası tartışmaya çok açık…

Korku Psikolojisi ve Sağlığımız Üzerindeki Etkileri

Gelelim korku psikolojisine; Korku insanların tehlike karşısında kendini korumak adına geliştirdiği bir duygu. Sürekli korku duygusu içinde olduğunuz zaman fiziksel olarak beden kortizol hormonu salgılayıp bedeni strese sokuyor stres içinde ki insan daha diri ve duyarlı hale geliyor… Ama bu duyarlılık çok uzun süreli olunca vücut sürekli strese maruz kalıp bazı fiziksel ve psikolojik hastalılara yakalanabiliyor… Bu arada uzmanlar vücudun az bir oranda strese maruz kalmasının sağlık açısından iyi olduğu görüşünde ama çok az tabii… Yoksa bu kadar stresle hepimiz süper sağlıklı olurduk diyip birazda gülelim isterim…

Tabi gülerken de düşünelim; İçerikler konusunda seçici olmak, gelişen teknolojiyi amaç değil de araç olarak kullanmak, doğruluk payı olmayan içerikleri paylaşmamak bizlerin elinde… Korku çanlarını çaldırtan belki de bizleriz, birde boşa harcanan bir zaman var ve zaman en değerli şey.

Düşünün bir saat öncesine dönebilir miyiz? Bir yıl öncesine dönebilir miyiz? Zamanı geri alabilmeyi sağlayan bir sistem henüz yok o yüzden zamanı bizler iyi kullanmalıyız…

Sosyal medyada karşılaştığımız her içeriğe şüpheyle yaklaşmalı, doğruluğunu teyit etmeden paylaşmamalıyız. Unutmayalım ki, korku tacirlerinin ekmeğine yağ sürmek yerine, sağlıklı ve bilinçli bir şekilde sosyal medyayı kullanmak kendi elimizde. Zamanımızı boşa harcamak yerine, kendimizi geliştirecek ve mutlu edecek aktivitelere yönelmek en doğrusu olacaktır. Güzel günlerde görüşmek üzere…